insanın aslında kendini anladığı, ne yapıp ne yapamayacağını anladığı an sarf ettiği cümledir.
zannedersem bunu bugün ilk defa sarf ettim. ve kendimi daha iyi tanımaya başladım.
bana bunlar olurken aklımdan da acaba maslowun dediği kendini gerçekleştiren insan olma yolunda mı ilerleyen bir insan mı oluyorum sorusu da aklımdan geçmedi değil hani...
hani maslowun dediği gibi kendini gerçekleştiren insan; kendisini, başkalarını ve doğayı olduğu gibi kabul ederler fakat ben köpeklerdem korkuyorum ve köpekleri olduğu gibi kabul edemem...
sonra kuvvetli ve zayıf yönleriyle kendilerini ve başka insanların farklı duygu ve düşüncelerini hoşgörü ile karşılayıp oldukları gibi kabul ederler de diyor hadi buna uyuyorum...
birde; gerçeği olduğu gibi algılayıp, içinde bulundukları ortama kolay uyum sağlarlar. eksik ve hatalardan aşırı düzeyde rahatsız olmazlar. evet buda benim, hiç bir zaman mükemmelliyetçi olmadım, zaten neden olayım ki, manyak mıyım ben ?
sonra; daha derin ilişki kurabilirler. kendilerine güveni tam olan bu insanlar herkese karşı sevgi ve saygı duyarlar. dedim ya köpekleri sevmiyorum...
belki de en önemli olarak; yaşamdan büyük zevk alırlar diyor maslow efendi. yapılacak işler onlar için birer “oyun” gibidir. bak bu da doğru, aynı ben...
özerk bir yapıları vardır; çevrelerinden bağımsızdırlar. düşünce ve davranışlarında özgürdürler: neyin doğru neyin yanlış olduğuna kendi özerk değerler sistemine uygun olarak karar verirler. karar veriyorum vermesine de ama patron beni bir bıraksa direk uçacağım ama yok, adamda vizyon yok, zaten o yüzden sürünüyoruz...
demokratik bir kişilik yapısına sahiptirler. aynen ben...
herkesten bir şeyler öğrenebileceklerine inanırlar.
son olarak; güçlü bir mizah anlayışına sahiptirler demiş maslow. ancak, yaptıkları espriler başkalarını küçültücü değildir diyerek beni özetlemiş neden çünkü yaptığım espirilere bir ben gülüyorum, neden komik olmadığı için mi tabii ki hayır, çünkü millet anlamıyor...