atatürk'e opera sanatçısı muamelesi yapanların takıntılarının sonucunda "hayırr yaaee, ince değil kalın sesli, kalın olmalığğ.." gibi absürt düşüncelerin kanıtı.
hayır yani sesi ince olsa ne yazar kalın olsa kaç yazar. atamın daha nereleri kalın ki ne büyük güçleri s.kip atmış. sizin derdiniz ses, görüntü, din. vs. ne bunlar? ipe sapa gelmez bir sürü nitelik.bunlar sadece mustafa kemal atatürk'ün sesine, görüntüsüne, ilişkilerine takarak, konuyu asıl yerinden başka taraflara çekerek basitleştirme çabası...
ne sanıyorsunuz? dün mustafa kemal atatürk, bugün mustafa kemal, yarın musta, ertesi gün ince sesli adam daha sonra "bu kim ya?" dedirtmek mi?
gerçek kimliğini bilenler, gerçek türklüğü bilenler belki annelerini, babalarını, eşlerini , sevgililerini kaybederler ve unuturlar ama mustafa kemal atatürk'ü unutmazlar. sesine, görüntüsüne, ilişkisine, dinine takılmazlar.
yani bu olay şey değildir, "benim sesim ince,şimdi ben liderim, olmaz ki. tok sesli birini bulayım da bana playback yapsın." diye düşündü mü sizce atatürk?
"bunlar şimdi benim sesimi duyup ne kazandıklarını unutup bunlara takılırlar mı acaba?" diye düşündü mü? hiç sanmam.
daha fazla uzatmak istemiyorum ve asıl önemli olanın sesi değil, okuduğu metinden çıkaracaklarımız olduğunu unuttuğumuzdur.