hasan cemal'in, 12 eylül darbesinden sonraki günlerin, günlüğüne tuttuğu notların toplamı. o günlerde sansür oldukça fazla uygulandığından pek çok gazeteci gibi yazmak istediklerini kö$esine değil de günlüğüne yazmak zorunda kalanlardan biri hasan cemal. daha sonra bunları bu kitabında toplamı$. kitabın adının neden tank sesiyle uyanmak olduğuna gelince :
gece yarısını geçiyordu yalçın (doğan)'dan çıktığımda.
cuma, 12 eylül 1980.
saat 01.10
trt'nin önünde bir olağanüstülük yoktu. atatürk bulvarı'nda akay kavşağı'na gelince sola saptık. bir yanda tbmm, öbür yanda jandarma genel komutanlığı ile dı$işleri bakanlığı. sadece nöbetçiler var.
hava ve deniz kuvvetleri komutanlıkları'nın bulunduğu binalarda da durum sakin ...
milli müdafaa caddesi'ne kıvrılıyoruz.
genelkurmay başkanlığı : ı$ıklar yanmıyor ...
dpt ve ticaret bakanlığı'nı geçip çankaya'ya doğru atatürk bulvarı'na sapıyoruz.
ankara ılık bir sonbahar gecesi yaşıyor; her taraf tam bir sessizlik içinde. bulvarda jandarmalar ikişer ikişer bir aşağı bir yukarı yürümekteler. sıkıyönetim ilan edildiğinden beri alışık olduğumuz bir görüntü.
eve gelir gelmez arcayürek ( cüneyt )'i aradım.
" baba ne genelkurmay'ın ışıkları yanıyor, ne de trt'nin önünde tanklar var " deyip yattım.
çok geçmedi başucumdaki telefonun çınlamasıyla sıçradım.
saat 02.15
cüneyt,
" hasan kalk kalk ! sesleri duyuyor musun ?
" ne sesi yahu dalga mı geçiyorsun gecenin bu saatinde ? " deyince arcayürek sesini yükseltti :
" tank sesi oğlum, tank sesi. pencereyeyaklaş da kulağını aç biraz. "
gerçekten tank sesiydi bunlar; gecenin sessizliğini yırtan ...
tank paletlerinin asfaltla buluştuğu yerden çıkan, gıcır gıcır kulak tırmalayıcı sesler ...
çankaya'ya tırmanıyor, oran'a doğru kıvrılıyorlardı ...