son zamanlarda, sosyal oluşumları, temel sosyolojik yaklaşımlarla ilintilemekte güçlükler yaşayan bir sosyoloji profesörü görüntüsü çizmekte, cumhuriyet gazetesi'nde yayımlanan makalesinin bitiş cümlesi bu durumu açıkça gözler önüne sermektedir.
'' Karısını döven adamla, sevgilisini bıçaklayan genç, türban üzerinden iktidarını korumaya çalışan politikacı ve bu olayları toplumsal, siyasal yapıdan kopuk 'tekil' vakalar, 'türban'ı da 'bireysel özgürlük' sayan kafa aynı hamurdan yoğrulmuştur.''
- yani, böylesine bir tespitin üzerine ne demeli bilmemki!
karısını döven adam ya da sevgilisini bıçaklayan genç yalnız türkiyede mi vardır? üstelik bunlar; siyasi iktidarın hatalı tutumu sonucu mu var olmuşlar yada sayılarında ciddi bir artış gözlenmiştir? bu tip olaylar, her toplum için tekil olaylar olarak değerlendirilmez de ne biçimde değerlendirilirler?
tüm bunlar yetmezmiş gibi bir de çıkıp; kişinin kendi kafasına takacağı nesneyi, bireysel özgürlüğü olarak görmeyen bir sosyoloğa, sanırım karikatüristler yakında huniyi de giydirirler.