Bir gün karşılaşırsak ayrıldığımız yerde
Eller gibi davranıp görmemezlikten gelme
Çevirme hiç yüzünü, korkma sen gözlerimden
Eller gibi davranıp görmemezlikten gelme
Suç kimin, günâh kimin biliyorsun bunu sen
Hangimiz dönmüş olduk ettiğimiz yeminden
Çevirme hiç yüzünü, korkma sen gözlerimden
Eller gibi davranıp görmemezlikten gelme.
-
Avuçlarımda hâlâ sıcaklığın var, inan
"Unuttum" dese dilim, yalan, billâhi yalan
Hasretindir içimde hep alev alev yanan
"Unuttum" dese dilim, yalan, billâhi yalan.
unuttum her şeyi. sen bakma türk sanat müziği sözlerine, unuttum desem yalan değil. seni bile unuttum, kendimi, evimi, yolumu ve sana gelen tüm yolları unuttum. 48 saattir gözlerini yummamış bir insandan hatırlanması beklenen tek şey, en son ne zaman uyuduğudur. tam 48 saat oldu şimdi. 24'ün sonrasında. ben aslında seni çoktan unutmuşum, sende unutulmuşum. biri gelip almış beni o otobüs durağından. sana gelmişim, seni sevmişim ve sana susamışım istemsiz. dudaklarından dökülecek o iki kelime ; seni seviyorum değil, seni sevmiyorumlara muhtaç olmuşum. duymak istediğim ve duyamadığım, görmek istediğim ve göremediğimsin sen benim. ne zaman sana elimi uzatmaya kalksam, üşür ellerin cebine sokarsın. düşsem o uçurumdan, her tarafım yara bere içinde kalsa ilk sen koşarsın. koşarsın, gelirsin, elimden tutarsın ve sonra tekrar gidersin.
ben seni unutmak için sevmedim.
senden istediğim seni seviyorumlar yerine seni sevmiyorumları söyleyip temelli gitmendi. o zaman daha kolay olacaktı her şey. o zaman ben gidecektim senden, kalpsiz kalbimin damarlarına enjekte edilmiş eroini temizleyecektim içimden. gözlerin niyetine duvarlara bakıyorum gün boyu. hemen yattığım yerin karşısında siyah bir pano var, asmadım üstüne hiçbir şey. bilirsin, siyah içimi açar benim beyazdan daha çok. hatırlar mısın? yatağının önünde çektirdiğin bir resmin vardı. beyazlar içindeydin, sen göremesende ben o resme ilk baktığımda kanatlarını gördüm, hatta dokundum onlara. belki hatırlamazsın benim gibi bazı şeyleri. unutkanlığın tepeye vurur, sonra kendine kızarsın. en son ne zaman şiir yazdım bilmiyorum. hani altına tarih ve saati yazmasam nereye koyduğumu bile unutacağım. sen benden çok şiirlerimi seversin, ama ;
ben seni unutmak için sevmedim.
sana ait olan her bir eşya ve nesnenin değeri bir bir büyüyor gözümde. odama sığmıyor tişörtler, kalemler ve defterler. gözlerimi kapattığımda odamın içine sıkışıyorum ve adım atacak tek yeri o uçurumda görüyorum. adım atsam düşeceğim, atmasam sıkışıp kalacağım yalnızlığımda. yalnızlığım, ah yalnızlığım geceler boyu kendime mesken edindiğim rakı kokan yalnızlığım. senden daha iyi bakıyor bana. hasta oluyorum, o iyileştiriyor beni. çorbamı yapıyor, ateşimi ölçüyor, üstümü sıkı sıkı örtüyor. yalnızım yalnızlığım diye yakınıyorum ona gecenin bu vakitleri. yalnızlığımı unutmak için sevdim, ama ;
ben seni unutmak için sevmedim.
saat 12'yi vurduktan sonra mırıldayan yalnızlığım ağlamaya başlıyor. onu susturmak için türlü şaklabanlıklar yapıyorum ağlayarak. sen gittiğinden beri, 7 kasım 2009'dan beri değişmez, artmaz, azalmaz dediğim her şeyde bir oynama oldu. en önemlisi ise aklımı kaybettiğim o hastane köşesine tekrar aklımı aramak için gittiğimde bu sefer gözlerimi kaybettim. hatırlar mısın? ben oradayken ziyaretime gelmiştin. l5 psikiyatri koğuşu, major depresyon hastaları vardı. veriyorlardı hapı ve mal mal dolaşıyorduk ortada. hiçbir doktoru inandıramadım intihara teşebbüs etmek yerine tebessüm ettiğimi. sen her ne kadar ölümlere ağlasan da, ben ölümlere gülüyorum artık gizlice. kurtuluşun tek yolu kalptir. ama ben bunu anlayamam.
ben seni unutmak için sevmedim uzak kentin kızı. ama gülmen ayrılık demekmiş onu çok iyi bildim.