sevgili şebo'nun çocukken sahip olduğu kırmızı rugan ayakkabıları ayağındayken görebilmektir bazen, bazen beraber evcilik-doktorculuk oynamak, bazen kapı zillerine basıp basıp kaçmaktır. horoz şekerleriyle, misketlerle, şebo'nun taş bebekleriyle büyümektir. mahalle takımında kaleci olduğum yıllardan kalan o ize baktığımda şebomun dizimdeki yarayı üflediği zamanlara dönmektir. kısacası çocukluğunu şebomla geçirecek kadar şanslı olmaktır.
seni seviyorum şebo, ayakkabıların hala dolabımdaki o rengarenk kutuda saklı...