henriette'in ölüm döşeğindeyken felix'e ölümünden sonra okuması için bıraktığı mektupla hüzünlendiren kitap.
--spoiler--
halbuki felix'le aralarına hep bir duvar örmüştü, dost olduklarını, kendilerinin bir araya gelemeyeceklerini söylemişti. felix daha çocuktu, o ise evli ve iki çocuk annesi sorumluluk sahibi bir kadındı.
ama...
mektup öyle demiyordu işte. aslında o da en başından beri aşıktı felix'e. hatta omuzlarını ilk öptüğünden beri. içindekileri hep kapana kıstırdı, dışarıya hiç sızdırmadı. ama felix'le aralarına giren o ingiliz kadın öylesine bitirdi ki onu, dostum dediğine aslında öylesine aşıktı ki... yataklara düşecek kadar.
--spoiler--
ne garip değil mi? sizi hastalıklara bırakacak bir aşkın önünü duvarla kesmek? düşünün bir kere, kaç tane duvarın arkasında tecrit edilmiş bir cüzzamlı gibi bıraktınız sevdiklerinizi? ve sonra o duvarı aşmaya çalışırken aşağı düşüp hayatınızı kaybettiniz?
kitaptan bir not: "büyük mevkilere gelen insanlar maymunlar gibidir, yukarı tırmanışlarına hayran kalırsınız ama oraya vardıklarında bütün çirkinlikleri görünür."