sözlükte oturup iki muhabbet ettiğim ilk adam. O zamanlar ankaradayız ikimizde, gel hacı dedi bir hafta sonu buluşalım. velhasıl-ı kelam, oturduk iki lafın belini kırdık falan. börek almış, yin mi? dedi. Yok abi dedim, ilk defa tanıştığım adamın böreğini yer miyim lan, kol böreği bir de. su böreği de olsa belki ilaç falan atmıştır ne biliyim. hatrı kalmasın diye bir iki parça aldım kıyısından köşesinden. yedi içti bu, evden bir şey yemeden çıkmıştım, içim kıyıldı yanında. Neyse kalktık, "ben ödeyim" dedim, itiraz etmedi. Çıkarken "keşke kıymalı börekten biraz daha yeseymişim lan" dedim kendi içimden. Eski dosttur. yarışmama gelicekti, o gelemeden ben yarıştım.