Geçen günler okulumuza gelen swiss offices girişimcisi anlattı bununla ilgili bir olay:
arkadaşı aramış sayın girişimcimizi ve demiş ki ' abi sana ev alayım mı?', girişimci şaşırmış ne diyorsun diye (bir de bizi düşünün, koltuktan düşen oldu) şöyle bir diyalog yaşamış girişimcimiz ve garip arkadaşı telefonda
G: alo *
a: abi, sana ev alıyım mı? kendime alıyorum da
g: ne diyosun oolum ne evi
a: ya abi, ayazma'dayım, ali ağaoğlu ev satıyor ya 10.000 lira verene, veriyim senin yerine de
g: dur yahu, telefonda ev mi alınır, şaka mı yapıyorsun?
a: ağaoğlu'nu veriyim mi telefona? masalara döner dağıtıyor da kih kih
derken işin özü, aklımız şaştı,
hangisine gülelim şaşırdık.
- arkadaşı yerine 10.000 verebilecek arkadaşa mı?
- masalara döner dağıtan ali ağaoğlu'na mı?
- 200-300bin dolarlık evlerin peynir gibi satmasına mı?
ali ağaoğlu kötü müdür? yolsuzluk yapmış mıdır nedir zamanında? bilmiyorum ama şunu anladım ki.
Samimiyet satıyor, güven veriyor, o adam televizyonlara çıkıp yaptım olacak demese zor satardı o evler zor.