Fırsatım olsa Cumhuriyet köyüne okul yapmaya yardımlarına gideceğim oluşumdu lakin fırsat bulamadık gidemedik.
Bununla beraber gençlik örgütlenmeleri içerisinde hiçbir tarafa yaranamamaları, ne kürtçülere, ne liboşlara, ne sözde solculara, ne sağcılara, ne cemaatçilere yaranamamaları güzel bir yolda olduklarının kanıtı. Lakin dikkat etmeleri gereken şey partizanlığı oluşumlarında barındırmamaktır. Çıkar arada böyle partizan tipler partizan söylemler, kimi zaman da gücü de ellerine alırlar ki bir ara TGBden yaşanan kopmalar bu partizanlığın sonucuydu. E tabi 80 öncesi öyle bir bomba atıldı ki Türk gençliğinin birlik ve beraberliğine şuan bile hala etkileri görülmekte, o yüzden partizanlık yapan kimi masum çocuklara da kızılmıyor.
ayrıca Ülkede Faşizm yaftasını bir piramit olarak hesaba geçirirsek Kürtçü Solcular TKPye faşist der, TKPliler TGBye faşist der sonra toplanırlara fırsatını bulunca herkes MHPye faşist der, oysa ki bu ülkenin yegane faşisti AKP hükümeti ve onun çevresinde toplanmış Kürtçü sol olsun sağ olsun örgütlenmeler, cemaatçi örgütlenmelerdir.
o yüzdendir ki TGB, TKP, CHP, MHP, DSP, SSK, PTT, DSi akıllı olup birbirlerini ötekileştirmeyi bırakmaları gereklidir. Yok o amerikancı, yok şu rusçu yok bu mahmutçu. Oturup konuşup farkında olmadan üzerlerine yerleşmiş rusçu, amerikancı, mahmutçu Damarları varsa birbirlerine insan gibi anlatıp bu damarları yok etmeye çalışmalılardır.
Ama tabi böyle bir şey olur mu? olmaz. Çünkü insanlar düşünmeyi, siyasi düşünmeyi halk için, millet için devlet için yapmıyor da kendi kendilerini tatmin etmeye yarayıp bir kimlik oluşturmak için yapıyor. Kendini tatmin etmek için de insan uzlaşmadan çok kavgayı, kendini eşsiz ve tek hissetmeyi sever.
