sigortalı olduğumuz halde azami 50 liranın altında harcama yapmadan çıkamayacağımız sağlık hizmetleri veren özel kuruluşlardır. muayene parasıydı, tahliliydi, röntgendi derken cebinizin astarı elinize gelir.
basit bir nezle şikayetinden gitseniz bile, soluğu labaratuvar kuyruğunda alırsınız.
sizden paso tahlil isterler.
kukla= acil nerede? elimi kestim. doktor yok mu lannnnn...
güvenlik= beyefendi sakin olun.
kukla= acile alın beni. sedye getirin. cerrahla, anestezi uzmanını getirin. dikilmeyin mal mal seferber olun lan.
hemşire= bokunu çıkarmayın beyefendi. kan bile çıkmıyor elinizden, ufak bir sıyrığın var. rıfat yara bandı verin abiye.
kukla= yok ya, çıkarın donunuzu yaraya işeyin isterseniz. bu mu sizin sağlık anlayışınız. muayene istiyorum. ilgi istiyorum anladınız mı?
hemşire= tamam beyefendi. karşıdaki vezneye 35 lira muayene bedeli ödeyin. sonra gelin şikayetiniz nedir dinleyelim.
35 lira ödenir acile değil de, odaya, doktorun yanına gidilir.
doktor= buyurun. oturun. geçmiş olsun. neyiniz var.
kukla= 2 as, 2 papazım var. sizin neyiniz var. bu nasıl soru hanım efendi. görmüyor musunuz elimi, bira kapağını bıçakla açarken kestim. canım çok yanıyor...
doktor= şu sargı bezini sarın, sonra idrarınızı yapıp gelin.
kukla= bira içip içmediğimi mi kontrol edeceksiniz?
doktor= yok hayır. endoplazmatik redikulümlerin,biyo entegrestasif birleşimlerinin, kesilen yere verdiği antrospofillere bakacağım.
kangren olup kolunuzu kesmemizi istemezsiniz her halde.
anlayabildiğim tek şeyi '' kangreni'' duyunca, son tazyikle kapa işenir.
döke saça koşarak, labaratuvara gidilir. çıkan tahlil sonucu doktora gösterilir.
doktor= siydiğiniz temiz çıktı.
kukla= çok şükür.
doktor= şimdi gidin ıkının.
kukla= ne yapayım, ne yapayım?
doktor= anlayın işte beyefendi. sıçın işte. gidin sıçın.
kukla= kangren olan eli kestikten sonra götüme mi sokacaksınız. o niye o?
doktor= bakın beyefendi, strobantiyalit ez
kukla= türkçe konuş, türkçe.
doktor= küçük bir sıyrık için, göt korkusuna buraya geldiniz ya, bu göt korkusu, yani açılıp büzülmeler, basuru, diğer adıyla hemoroidi tetikler. kıçınızda açmış bir papatya istemiyorsanız gidin sıçın. sıçtıktan sonra gelin bana domalın, bakıp ona göre değerlendirme yapacağım.
kukla= bokunu çıkardınız doktor hanım.
doktor= ben değil siz çıkaracaksınız. koşun sıçın 2 saat sonra mesaim bitiyor haberiniz olsun.
koşulur sıçılır, ek iş olarak akşamları çiğ köfte yoğurup sattığını duyduğum abaratuvardaki görevliye verilir. 1 saat sonra çıkan sonuç doktora uzatılır.
doktor= az daha eğilin beyefendi. utanmayın. diz kapaklarınızı öpmeye çalışın.
kukla= mucksss, böyle iyi mi doktor hanım?
doktor= şimdi içinizi görmek istiyorum!
kukla= bakın doktor! kibar olmaya çalışıyorum, ama sabrımı zorluyorsunuz. nonoş mu sandın lan beni. parmağımızı kestik düştüğümüz duruma bak ya. ne sokacan? kulağındaki steteskopu mu sokacan?
doktor= yanlış anladınız beyefendi. akciğer röntgeni istiyorum.
kukla= yok ya. ondan sonra...
doktor= ondan sonra efor ekor testine yollucam. nabız atışlarınız çok önemli tabi...
kukla= hiç bir yere gitmiyorum ben.
doktor= götünüze verdiğiniz değeri, kalbinize vermiyorsunuz yani. kalp atış ritimlerini görmeden size reçete yazamam.
kukla= versene sen şu yara bandını... gidiyorum ben...