Her üç ölçek için de ortalama IQ değeri 100 olarak kabul edilir. Buna göre, Wechsler ölçeğinde IQ seviyesi 115 olan bir kişinin IQ seviyesi; Stanford-Binet'e göre 116, Cattell ölçeğine göre 124'dür bu da +1 Sigma değerine karşılık gelir. Yetişkinler için sıkça duyduğumuz IQ seviyeleri genelde Stanford-Binet ölçeğindedir. Bu yazıda da aksi belirtilmedikçe örnekler bu ölçekte verilecektir. Farklı ölçeklerde IQ seviyesi telaffuz etmek, bir insanın maddi durumunu Kuveyt Dinarı yerine Eski Türk Lirası cinsinden ifade etmesinden farksızdır.
Karışık görünen bu sınıflandırmanın anlaşılır ve doğru yolu, IQ seviyesini standart sapma (Sigma) cinsinden ifade etmektir. Yani, bir insanın IQ seviyesini 132 olarak belirtmek yerine +2 sigma olarak daha anlaşılır bir yöntemdir. Basit anlamda, bir insanın IQ seviyesi, Çan Eğrisinin merkezinden ne kadar uzak olduğunu, kısaca standarttan ne kadar saptığını göstermektedir.
Günümüzde IQ testleri standardize edilmiş testler olarak sınıflandırılır. Test sonuçları kayıt altına alınır ve istatistiksel hesaplamalar sonucunda değerlendirme yapılır. Yöntem, Çan Eğrisi uygulanan üniversitelerdeki not hesaplamasıyla aynıdır.
IQ tesleri, eğitim sistemi, sosyal yapı gibi kültürel kriterlerden bağımsız olmalıdır. Üç katlı integral hesaplayabilmek, bir zeka ölçüm yöntemi değildir. ÖSS gibi skolastik testler de her ne kadar mümkün olduğunca kültürden bağımsız olarak tasarlansa da zeka katsayısı ölçümü için uygun değildir. Standardize edilmiş IQ testlerinin hemen hepsi kültürden bağımsızdır ve ölçüm aralığı +/- 2,5 Sigma (60 ile 140 arası) değerleri arasında net sonuçlar verir. Bu değerlerin ötesindeki ölçümlerin tutarlılığı tartışmaya açıktır. IQ seviyesi 145 olan bir insanla 175 olan bir insanın zihinsel performans farkını gözlemlemek çok zordur. Bunun yanında, IQ seviyesi 100 olan bir insanla 140 olan bir insanın arasında neredeyse dağlar kadar fark vardır.