tarih açısından bakılınca cevabı kolay olmayan bir sorudur. sonuç itibariyle "kahraman" da "hain" de bu konuda pek uygun gitmeyecek kelimelerdir. ama vahdettin'i çok yüceltmek de anlamsızdır. işgalci devletlerin isteklerine pek direnemediği ve bazı icraatleriyle kurtuluş savaşı'na karşı hareket ettiği vakidir. tahta ise savaşın (1. dünya savaşı) son 2-3 ayında, yani savaşı kaybetmiş bir ülkenin padişahı olarak geçmiştir.
ülkeden kaçışına gelince, yukarıda da anıldığı üzere, bir noktadan sonra kurtuluş savaşı'na karşı hareket ve kararlara imza atmıştır, dolayısıyla zaten ülkede kalsa da tahtını koruması pek mümkün olamazdı. murat bardakçı'nın bana da makul gelen bir yorumuna göre, ali kemal'in linç edilmesi olayından sonra can güvenliğinden endişe etmiş ve ülkeden ayrılmıştır. velhasıl, ne zaman tahta geçtiği ve şartlar düşünülünce çok da acımasız eleştirmemek gerekir. ama kurtuluş savaşı'na karşı özellikle sonradanki tavrına bakınca, çok da savunulacak ve övülecek yanını bulmak zordur.