tam bir gerçekliktir. şöyle ki, tarafsızlığı, objektifliği şiar edinmiş, en büyük hayali şampiyonlar ligi'nde iki türk takımını final oynarken görmek olan ben arada sırada ülkemizin güzide takımlarını eleştiren başlıklar açar, mesajlar yazarım. fenerbahçe'ye, galatasaray'a, trabzonspor'a, bursaspor'a yönelik eleştirilerimde de bir iki münferit yaklaşım haricinde genelde iyi tepkiler almışımdır.
ama ne zaman beşiktaş'a bir eleştiride bulunmaya kalksam fanatizmden gözü dönmüş bir kitlenin gazabına uğruyorum. entryler kısa sürede çok sayıda eksi oy aldığı gibi bir de üstüne üstlük gammazlığa uğruyor ve ben entrylerimden bazılarının silinmesinin şaşkınlığını yaşıyorum.
peki gerçekten arkadaşları tahrik edecek tarzda yazılar mı yazmışım? hayır, yeri gelmiş beşiktaş'taki fenerbahçe kompleksinden dem vurmuş ve bunun beşiktaş'a yakışmadığını belirtmişim, yeri gelmiş takımın yaş ortalamasının yüksekliğinden dem vurmuş ve bunun ileride sıkıntı yaratabileceği tespitinde bulunmuş, yeri gelmiş beşiktaş'ın herhangi maçı kaybedeceğini söylemişim. işin ilginci dediklerim de aynen çıkmış veya doğruluğu diğer arkadaşlarca da tasdik edilmiş. ama gel de bunu beşiktaşlı arkadaşlara anlat.
diyeceğim o ki, sevgili beşiktaşlı arkadaşlar bırakın bu ayakları. karmamı da rahat bırakın. kimsenin beşiktaş'la bir alıp veremediği yok ama bırakın da biz de bir iki yorum da yapalım. yoksa ben belki kibar davranıp kompleksli derim ama diğerleri ezik der geçer, bu da asırlık çınar beşiktaş'ın taraftarına yakışmaz.