72 saat boyunca uyumamak

entry10 galeri
    4.
  1. geçtiğimiz 70 saat boyunca içinde bulunduğum eylem oluyor sanırım. yaklaşık bu kadar galiba bilmiyorum işte, bunu yazmam da 2 saat alacağı için 72 olacak.
    işte o anki psikolojiyle yazıyorum sevgili sözlük yazarları. daha net açıllanamaz.
    öncelikle her kelimeyi en az 2 defa yazıyorum şu an. çünkü ( ani bir hapşırma ile birkaç saniyeliğine kendime geldim ) her kelimede ya mantık ya harf hatası oluyor. hatalarımı bağışlayınız ve bunu bir sosyal deney olarak kabul ediniz.
    Bu kadar ayakta kalma sebeplerim, sabah ev işleri yapılacak akşam çekim var diye sabahın köründe kalkmakla başladı.
    (şu an 5 dakikadır ekrana boş bakıyorum, ya da bakıyordum... neyse devam )
    ev işleri, temizlik, eşyaların yerleri değişsin, arada yemek... derken akşam oldu çekim vakti. sözlenen arkadaşlarımızı çekmeye gidecektim. konsepte uygun olmalı tabi, ciciler giyildi, alet edavat alındı.çıktım evden. arkadaşlarla buluştuk dediler ki git misafirleri karşıla. he tamam dedim. gittim davetliler teker teker gelmeye başladılar.
    eğlendik güldük çekim yaptık derken, aaa mekan kapanmalıymış. tamam dedik, bu yavrucaklar da evlerine gidecekler uyuyacak yarın gelip bar açacaklar. gittik ama arkadaşların evine. bir kısım demlenmeye devam ederken bir kısım kahve içiyordu, bana da kahveleri yapmak, bulaşıkları yıkamak düşüyordu, kıvrılıp kenara yatamadık bir türlü.
    baktık sabah olmuş 5.30. evden 8de çıkmamız gerekliydi davetli olduğumuz seminere gitmek için. uyumadık.
    tamam dedik. 8de çıkalım x'e gidelim. kahvaltı yapalım oradan go go go...
    tamam dedik kalktık ev topladık çıktık gittik evden kahvaltıya üst başlar değiştirdik biraz insan olduk... derken bulunduğumuz eve misafirler geldi. misafirlere de hizmet et güler yüz göster, e gençsin arkadaşım sonuçta kır dizini yaşlılara hizmet et. şıp şıp şıp her şeyi hallettik .. saat 4 oldu! seminer 1de başlamıştı. apar topar evden çık. bu seminere git. semirde kadınlar bıdı bıdı çeneleriyle fredinin kabusu rüyası yastığı moduna soktular hepimizi.
    dayanamayıp çıktık 6-7 gibi.
    evlerimize döndük
    yaşasınnn pijamaaalaaarr! derken açlık duygusu!
    yemek hazırla yemek ye . bir süre sonra içeceğini al tv karşısına geç, nasıl olsa uyursun orada diyorsun. Hayır efendim! Tvde "Law Abiding Citizen" filmi vardı. çok yaşa sen kablolu yayın. hayatımı mahvettin. filmin sonunu getirene kadar izle.
    tamam başka kanal açtın, izlerken tvnin yanında duran o ihtişamlı kitaplık o kadar cezbedici gelir ki!
    o an aklımdan geçmedi değil, şu kitap iyidi ya okusam yine... şu kitabı takasa vereyim bu kitabı alayım... derken kendimi kitaplığın başında kitapları yere indirirken buldum. ne amaçla bunu yaptığıma dair bir fikrim yoktu ama hepsini yeniden düzgünce yerleştirdim.
    tam tv karşısına geçecekken, iş ile ilgili bir mail beklediğimi hatırlayıp bilgisayarımı açtım ve başında kalakaldım...
    tamam sabah 5. bilmemkaç... önemli olan bu saatlerde dünyanın en güzel çizgi filmlerindne birisi fosterın hayali dostlar evi... ölene kadar izlerin seni! çok komiklerdi zaten bu bölümde.Lüzumsuz detaydı evet... neyse...

    sabah oldu. duş almak gerekti.. duş aldım. ama normalde bir ağırlık çöker ve uyur insan ama hala zıplıyordum etrafta... hala ne giyeceğim bugün önemli bugün çekim var.. bugün ağır iş var... ona göre giyin ama hayır !!! 2 hafta öncenin fotoğrafları teslim edilmedi!
    onları teslim etmek için dvd sürüsü çalışmayan ( şu an bu yazıları yazdığım kutucuk sana diyorum ekran mısın nesin) bir bilgisayarla mücadele edemeyip kırtasiyeye gitmek en mantıklısı geldi. - sıkıntı yok ben de anlamadım zaten ne yazdığımı... iyi bir şeydir ama herhalde ...-

    offf nasıl kafalar bunlar
    aklım başıma gelince yeniden bakarım sanırım.

    cdler çekildi ama gün içinde bir teslim gerçekleşmedi... akşam gidilen çekimde eşekler gibi çalışıp eşekler gibi yorulup eve geli hala uyuyamıyor olmak çok kötü...

    ya çok sinir bozucuydu çünkü ... annem bana koyunları say dedi..
    koyunları sayamazdım!
    neden dedi..
    hangi açıyla bakacağımı bilmiyorum dedim.
    koyunlarımın üstlerinde fosforlu yeşil kenarlı lacivert ve sayılı önlükler vardı. koyunlar atladıkça görmem için yan durmamaları gerekiyordu ki önlerindekinin kaçıncı koyun olduğunu bileyim. - şu an gözümün önüne tavşanlar geliyor... o değil de kilo hesaplayınca benden tavşan yapılıyor... - neyse...
    direkt önden baksam koyunlara - havuç da olabilir onlar - o koyunun sağlıklı olup olmadığını göremezdim. ben de dedim ki koyunlara 45 derecelik açıyla zıplayın. ne bana zıplayın ne bana zıplamayın. tamam dediler koyunlar.. hobaa bu sefer birisinin ayağı burkuldu falan derken.. yok dedim bu işi rüyada bile yapamam.
    o değil de güneş aydınlanıyor..
    yazının başında 70 saat dedim de o civarda bir şey sanırım ama ben bilgisayar başına ne ara geldiğimi hatırlamıyorum.

    yorgunluk zor zanaat azizim.
    bu salak 3 günde deli gibi fal baktırttım hepsinde iş güçle ilgili şeyler çıktı... uykusuz geçen iş güç olmasın...
    şu an içerideki odanın perdesindeki köşesindeki bükülmeleri düzeltmem gerektiğini düşünüyorum... bir de kalın perde kumaşı bordo perde iyi bir şey.. böyle detaylı baktığında hem kalın perdelerde dikişleri de görebiliyorsun...

    Bana yastık lazım.... 70 saat sonrası için bana yastık, beni dinleyene sabırlar lazım.

    edit::: o güneş değilmiş aydınlanan... karşı binanın ışığıymış ve saat daha 00.56ymış.. e daha uyumak için vakit var gibi. iyi geceler o zamansa.
    1 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük