an itibariyle barlar susmuş; üzerlerine pal fm logoları yapıştırılmış sarı taksi şoförleri durak kulübelerinin içinde ağır ağır çaylarını yudumlamakta; işletme sahipleri çekmiş kocaman hesap makinelerini önlerine hesap özetlerini toplayıp, kasayı tutturmaya çalışmakta; birkaç geçkin alman turist birasını yudumlamakta ve ben* söylene söylene, nabokov'un göz adlı romanını bilmem kaçıncı kez okumak için otele doğru gitmekteyim. kızgınım, yorgunum, kırılmışım.