Seküler hümanizme yakın olan zihnimden çıkan fikirleri beyan ediyorum şimdi, iyi dinleyin;
1-Atatürk bir karakol, savcılık gibi yetkili bir makam değildir. Aslında Anıtkabir bir makam değildir. Abuk subuk şeylerle gitmeyin; milyonlarca seveni, dakikada bir hayır duası alan adamı rahatsız etmeyin!
2-Hadi diyelim ki Atatürk'ün yanına Anıtkabir'e gittiniz. Vakti evvel söylemedi mi adam, sorunlarınızı demokrasiyle çözün diye. Bu yapılan hiç kimse kusura bakmasın ama öğretmene yalakalık yapan ispiyoncu öğrenci davranışıdır.
3-Gittiniz ve şikayet ettiniz. Adam sizi nasıl dinlesin? Size nasıl yardımcı olsun? Kapıda mı karşılıyor, buyrun size nasıl yardımcı olabilirim mi diyor? Zihninizde putlaştırdığınız adamın aslında sadece düşüncelerinin yaşadığını(yaşayacağını) anlayamayacak kadar çocuk ya da gerizekalı mısınız?
4-Gittin, şikayet ettin geldin; eve döndüğünde oh be ata'ya şikayet ettik geldik; o halleder diye rahatlıyacak mısınız? Bu nasıl mallıktır olm?
kısaca ülkemizin kurucusuna yapılan bir hakaret olarak algılıyorum ben bunu! Saygısızlıktır, kendini bilmezliktir.
Saygı duruşunda bulun, şükranlarını ilet; onun sana verdiği emaneti koru. bu kadar basit. ne abarttınız arkadaş!