bir insanın değiştirmeye çalışmak ya da değişeceğine inanmak kadar büyük cahillik yokmuş. bunu yaptığında en büyük zararı yine kendin görüyomuşsun, karşındaki hayatına kaldığı yerden mutlulukla devam edebilirken sen, neden istediğim gibi biri olmuyo, neden öyle değil de böyle diye kendini hırpalıyomuşsun sadece.
bu bi arkadaşın da olabilirmiş, sevgilin de.
ya olduğu gibi, hatalarıyla yanlışlarıyla kabul etmeliymiş insan karşısındakini, ya da olduğu gibi olduğu ve değişmeyeceği için ta en başından kendi yoluna gitmeliymiş insan. olur da anlık bi ya değişirse fikrini benimserse kişi, bu hatayı yaparda inanırsa buna vay haline.
işler nasıl b*ka sararmış insan acı da olsa öğreniyomuş işte o zaman.