geniş aile, ulvi karakterine yapılan repliklere benzese de,
tartışmaya kapalı bir gerçektir.
çocukluk yıllarımda bir abi vardı. oynadığımız misketleri tekmeler,
uçurtmalarımızın ipini keserdi. maç oynadığımız arsaya gelir,
'' burada top oynamayacaksınız '' der, topa olan gücüyle vurup,
dereye kaçmasını sağlardı.sonra top derede kaybolup giderdi.
niye yazdım!
çünkü bu sabri'yi çocukluğumuzu zindan eden o abiye benzetiyorum.
'' burada top oynamak yok'' diye abanıyor lan.
vurduktan sonra gözlerindeki bakış, aynı o abi.
kendimce bir zaytung;
sabri'nin oynadığı maçlarda ek ücret, havlu ve atlet talep eden top toplayıcı çocukların sözcüsü '' bahtiyar bahtsız'' bu para ile bu şartlar altında çalışmayız diye isyan etti. anamız ağlıyor diyen bahtsız, sözüne şöyle devam etti.
efendim; artık arkadaşlarıma söz geçiremiyorum. kimse rakip kalenin arkasına geçmek istemiyor. devre olacak geniş olun deyip, motive etsem de, sabri'nin sakatlanma ve oyundan alınma ihtimalini göz önüne alıyorlar. ''ben mal mıyım,siktir git sen geç'' diyorlar. şahsıma yönelik eleştirilerle irtibam zedelenmekte. '' bu parayla koşmayız'' diyorlar. başkada bir şey demiyorlar.
daha güzel, daha hızlı futbol için. sendika talep ediyoruz...
