fantastik bi arkadaş anlattı. rüya görürken ruhumuz bedenimizden çıkıyormuş. sonra rüyalar aleminde dolanıp durup uyanmamıza yakın hop geri dönüyormuş. hatta bazı sabahlar çok yorgun kalkıyormuşuz ya hani, işte o ruhumuz içimize, oyh, ruhumuz bedenimize yeni girdiğinden oluyormuş. aslında gayet mantıklı. kuş beyinli güvercinler bile dönüp dolaşıp aynı yere gelebiliyor, koskoca ruh niye gelmesin. ama bedenimize nasıl girdiği bir muamma. yani sen kıvrılmış uyuyorsun, sonra ruhun geliyor, girecek yer filan bulamıyor bir türlü, tam girecek sana, hop yan dönüyorsun, sonra alarm çalıyor; ruhsuz ruhsuz işe gidiyorsun. ruhun bütün gün peşinde, rica ederim bi sabit dur da gireyim filan diyor. duymuyorsun tabi, ondan sonra eğer futbolcuysan mesela taraftar ruhsuz ibneler ruhsuz ibneler diye bağırıyor. neden? çünkü uyandığın için ruhun sana giremedi. işte bu yüzden biz türk bedenegire derneği olarak üyelerimize erken uyanmamayı ve bol bol uyumayı tavsiye ediyoruz. dikkat ederseniz dünyada büyük işlere imza atmış insanların hepsinin çok uyuduğunu görürsünüz. hemen bir örnek vererek pekiştirmem gerekirse cinderella diyebilirim. kendisi bütün bir masal boyunca mal mal uyumuş olmasına rağmen oldukça meşhurdur ve prens öpünce uyanan pamuk prenses miydi cinderella mıydı. selena da olabilir gerçi. hepsi birbirine benziyor ayırt edemiyorum ki .mına koduklarımı *