2 günlük ilişkinin akabininde hemen '' ay ben aşığımmmmmm'' triplerine giren,
sevgilisiyle her boku yiyip bunu ''aşka'' bağlayan,
her saniye sevildiğini duymayı ve sevdiğini söylemeyi '' aşk'' sanan,
terk edildiği ya da reddedildiği anda ben zaten aşık değildim diye palavralar sıralayan,
''aşk''ı sadece el ele gezmek, öpüşmek ve sevişmek olarak gören
bunca insanın içinde neden aşık olmayı isteyelim? bunların içinde bulduğumuzun gerçekliğine nasıl inanalım? hoş ''gerçek aşk'' mümkün müdür hala, o da bi muamma ya, neyse..