nineteen eighty four

entry182 galeri
    113.
  1. gelmiş geçmiş en iyi distopya ve hiç şüphesiz genel klasmanda en iyi kitaplardan biri.
    distopyalar-ütopyalar hep çekici olmuştur zira içinde hayali de barındırır gerçeği de gerçek hayal karışımı şeyleri de. işte 1984 de böyle bir kitap. her cümlesinin altı çizile çizile okunması gereken ve "bugünü" anlamamıza dahi yardım edecek bir eser.

    oligarşik-totatiler yapıları yahut adı "cumhuriyet" olan ancak geçmişi karanlık ağlarla örülü "gizli oligarşileri" bu kitapla çözebilirsiniz. zira bu kitap -george orwell'ın açık ufku, ileri görüşü- sayesinde ileri ki yıllarda meydana gelecek devlet yapılarını detaylarıyla ortaya koyuyor.

    kitapta olduğu gibi amacı "iktidar"dan, "tahakküm"den başka bir şey olmayan iktidar sahipleri yakın geçmişte/günümüzde hep aynı senaryoyu uyguluyor; "korkut - bağla". önce suni bir korku atıyor bu egemen zümre, sonra korkuyu ortaya atan iktidar sahipleri sözde korkuyu ortadan kaldırıyorlar ve vahametin sorumlusunun "başkaları" olduğunu söyleyip şu mesajı veriyorlar halka "ben olmasam onlar seni yok edecek". 1984'de de v for vendetta'da da çok iyi işleniyor bu. filmlerden, kitaplardan öte yaşadığımız ülkede, coğrafyada dahi bunu görebiliriz. 27 mayıs'da biz bunu gördük. "suni korkuları", bu korkuları ortaya atanları sonra ise işbu "korkulardan" ötürü yıkılan bir hükümeti gördük. işte o zaman anladık gazetelerde çıkan ve sonuna kadar yalan olan "öğrenciler kıyma makinelerinde kesildi" haberlerini. o an gördük ülkemizdeki büroktatik oligarşinin dünyadaki kardeşleri gibi aynı taktiğe başvurup "korkut - bağla" taktiğine başvurduğunu. işte orwell'ın distopyasındaki partinin de asli amacı bu: "halkı korkutmak". bunun için düşman füzesi adı altında kendi halkına füze yağdırıyor bunun için amaçsız şekilde diğer devletlerle savaşıyor bunun için "goldstein" gibi hayali karakterler üretiyor.

    ve orwell'ın kitabında dikkat çeken diğer husus "geçmişin yok edilmesi". partinin düsturu şu; "şu anı denetleyen geçmişi de denetler." bunun için geçmiş itinayla temizleniyor. aynı bizde 20'lerde, 30'larda yaşanan "tarih temizleme" operasyonu gibi bir şey bu.

    dikkat çekici diğer husus ise "yenikonuş".
    dil devrimleriyle dilinin içi boşaltmış olan bizler orwell'ın distopyasındaki bu ütopik "dil değişimini" fazla ütopik bulmadık aslında. bizde daha değişik şekilde gerçekleşen dil üzerindeki bu vandal tavır 1984'da ağırlaşarak uygulanıyor. düşünmeyi engellemek için, dili bitiriyorlar.

    ne diyelim helal olsun george orwell'a...
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük