öyle bir geçer zaman ki

entry4868 galeri video11
    458.
  1. - gecen haftalardaki kadar aglama duvari etkisi yapmadi bende ama yer yer yine gözlerim doldu osman'li sahnelerde.

    özellikle cemile'ye sarilip "anne gitme, birakma beni." demesinde. o sahnede ilk kez ali kaptan'in oyunculugunu da begendim. kendisi benim icin aynali tahir'de ki mahalle kabadayisi rolündedir hala ve bu gece o rolden cikmayi henüz basaramasa da, büyükcene bir adim attigini itiraf etmeliyim.

    ama baslangic sahnesinin fazlaca uzatildigini düsünüyorum. "benim annem dünyanin en iyi annesidir, o kimseye kötülük yapmaz." diye kesik kesik aglayan osman, "anne, anne, anneee" diye bagirarak arabanin pesinden kosan osman ve ekranlari basinda salya sümük aglayan seyirci kitlesi.

    bu kadar abartmaya gerek yoktu ki, biz "baba gelme..."ye de agliyoruz sonucta.

    - bu haftanin en iyi oyuncu oscar'i tartismasiz babaanne'ye gidiyor. muhtesemdi her seyiyle. kocaman gözlüklerinin altindaki yasli gözleri, agzindaki ege sivesi, dizlerine kadar cektigi coraplari, osman'la oynamasi, cocuklari toparlamasi, yenge'ye verdigi ayar her sey, her seyiyle mükemmeldi.

    - bu haftanin en iyi yardimci oyuncu oscar'i da ahmet'e gidiyor.

    "bir kere berrin o kiz degil!"

    hakan'la kavgalari sirasinda berrin'in aglamasi üzerine yerden kalkarken attigi bakis bile yeter bu yorumu yapmama. kirk yillik asik adam böyle atamaz o bakisi, nasil bir konsantrasyonsa artik, helal olsun cidden.

    "ahmet uyma ona."

    bence de uyma ahmet. ilk bölümlerde gayet akli selim bir adamken, simdi iki lafa gaza gelip, gidip bogazina sariliyorsun adamin. nerde kaldi ideoloji, nerde kaldi savundugun ilkeler diyorum ahmet.

    - "- ne kadar yedin?
    - efendim?
    - effendini yiyim!"

    hanimagalarin suratlarina bakmak yetiyor valla adami cizeceklerini anlamak icin. yüzlerinde meymenet yok, iyi bulmuslar. anneannemin tabiri ile $imirlik akiyor her yanlarindan.

    cemile'm yavrum senin isin ne olarin arasinda ya? iki günde harcarlar diyordum ben, ilk geceden dagildi agzin yüzün. ama kendine de getirdi o tokat seni. ondan önce "ben bi hata yaptim." deyip duruyordun ortalikta, sonra cenen acildi, buram buram edebiyat kokan cümlelerinle ders verdin hepimize yine.

    "benim yuvam yikilacak ve hic bir sey olmamis gibi her seyi sineye cekecegim. aradan cekilip size mutlu bir hayat bagislayacagim öyle mi?"

    "ben hapse dün mü düstüm ben? ben yillardir hapisteyim." oy oyyy.

    - mete'yi de cok cok iyi buldum yine, bu cocuk nasil calisiyor rolüne merak ediyorum. resmen yasiyor cünkü mete'yi ya da mete'nin psikopatliklarini diyelim daha dogrusu.

    gözyasini silmesi olayi mesela. ben kendine tokat mi atiyor diye düsünmüstüm, baktim hemen herkes de ayni seyi düsünmüs. demek ki cok iyi veriyor o duyguyu, göstermek istediklerini.
    hele hele aylin ve berrin'e sarilma sahnesine bayildim. cok dogaldi, cok gercekti.

    cakma psikolog ögretmen hanim'i sevemedim ben ama ya. bilmiyorum egreti geldi bana, hemen iki dakikada büyük insan ve kücük insan ayrimi, tahtaya gidip yazmasi falan cik sevmedim o sahneleri. fazla zorlama olmus bence.

    - kavga sahnesi yine cok iyiydi.

    "o baban degil, sokaktan gecen bir adam."

    cok aci bir laf bu ya. benim aklim almiyor bu tür cümleleri. dünyayi babasi üzerine kurmus biriyim ne de olsa. ama en yakinlarimdaki insanlardan bir cocugunun babalari ile yasadiklari sorunlar tüm gercekciligi ile karsimda dururken, bu sahnelerde o insanlarin neler hissettiklerini az cok anlayabiliyorum...

    - "o zaman mahkemeciler annemi biraksin."

    "beklemek insanin hayat boyu ayrilamadigi, gölgesi gibi pesi sira sürükledigi bir seymis... bekledim... hala bekliyorum..."

    osman, osman diyorum yine. ya da her kavgada agizlarina geleni söyleyip, sonra da orada oldugunu hatirladiklarinda tüm ev ahalisinin söyledigi vurgu ile söyleyeyim en iyisi. osmaaan, osmaann...

    ablasinin okumasini istedigi kitap da kücük prens cikti ya, var mi daha ötesi?

    bu diziyi sanirim osman icin izliyorum ben , o büyüyünce ne yapacagim bilmiyorum ama...

    - ali kaptan senin ne kadar saygisiz bir baba oldugunu biliyorduk ama bir o kadar da saygisiz bir evlatmissin bunu da ögrendik bugün.

    "anne acsana, gören de dostunu iceri aliyorsun sanir." bu ne ya? bu nasil bir cümle ya?

    - son sahne ne peki??!

    "- hangi ahmet?
    - bizim ahmet.
    - bizim ahmet??"

    berrin gercekten öldü mü simdi? 5.bölümden harcayacaklar mi yani basrollerden birini?

    yok yok kesin baskasidir o ya...
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük