selika

entry14 galeri
    1.
  1. yıkıcı bir $eref bilsel $iiri.

    kayalıklarda dinlenen bir $arkıydık
    yoksul adamlar bilirdi yüzümüzü
    gittin niyetsiz bir $afakla söyle$tin
    ıslak pervazlarda gülü$ün kaldı
    yağmurdan önce saçların
    ate$te kızarmı$ güllerin vardı

    sen susadıkça bir ceylan ölürdü apansız
    dilek ağaçları sökülürdü yamaçlardan
    kıyısında dinlendiğimiz zerdali
    saraçlar çar$ısında yakalanırdı
    ruhunun ritmini sunarken kayı$lara
    ben boğulurdum sen susadıkça

    gözlerin ertelenmi$ bir bahardı
    rıhtımsız gemilerin süslendiği
    sarı divanlarda yasaklar
    açılmamı$ nevresimler ve muskaların vardı
    durmadan yağmalanan bir $eydi ak$amlar

    kayalıklarda dinlenen bir $arkıydık
    yoksul adamlar bilirdi yüzümüzü
    usulca dağlara çektiler bizi
    bilmediler / bilmesinler
    hangi gülün kokusundan zehirlendiğimizi

    kime yenilmeliyim söylemiyor toprak
    papatyaların kehanetinden yorgunum
    yorgunum yüzüme defnedilen mah$erden
    niyedir bilmiyorum ama
    geceyarısı $eytan deresine vuran
    ayı$ığına teslim ediyorum seni
    ilk defa kendimi yenmekten dönüyorum
    kendime gelirken senden gidiyorum
    yüzün silinmiyor ak$amlarımdan
    ellerimde ayrılıkların esmerliği varken
    sen de git selika git
    kendini de götür giderken

    yağmur kabartmaları
    yağmur biraz daha ileri giderse
    eski halin seni sorar içimde
    durmadan bir şeyler kırılır..
    bir yaprak düşerken beni götürür
    saçakta dağınık güller, gölgende
    geriye doğru koşan atlar..

    yağmur biraz daha ileri giderse
    geçmi$i $ikayet eder annelere
    kızların dudakları kesilir
    zarflara yaslanmaktan..
    korku'nun ortasında 'r' gibi
    titrer kiremitler...
    vitrinlere
    çarpıp dökülür esnaf
    bir kadın -eskidikçe daha kadın-
    dalların arasında unutulur

    adam biraz daha ileri giderse, terler...
    parmağındaki yüzüğün içinden geçer
    bir ta$ dü$ürür sesinin üstüne
    bağrını çağıran yoku$a bakar,
    orada su gibi çıplaktır söz
    çocukların söyleyemedikleri
    annelerin gözlerinden akar

    yağmur adamın içinden geçerse
    sol yanında zıplayan kurbağa
    içindeki göle çekilir birden
    kendini $ikayet eden yağmur altında
    ilk defa ölü çıkar evden
    ev ölünün ardından çıkıp giderken
    yağmur...
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük