aile

entry299 galeri
    41.
  1. hiç seçim şansın olmadan aralarına katıldığın tolumun en küçük grubudur. bir kürt ailesinde doğarsın ve o minicik , masum halinle "tüm kürtler şöyledir, böyledir" vs. gibi aşağılamarın muhattabı olursun. alevi doğarsın mumsöndü gibi bir iftiranın parçası olursun, çok dindar bir ailede doğarsın cahil yobaz olursun, türk doğarsın soykırımcı olursun, ermeni doğarsın ayrı dert, arap doğarsın pis olursun vs. ve işin en kötü yanı bu grupların içinde doğmayı sen seçmemişsindir ;ama toplum daha sen bile farkında olmadan, sen minicik bir bebekken ne olduğuna genellemelerle karar vermiştir...
    büyüdükçe yaşadığın çevrenin, ailenin şeklini almaya başlarsın, bu bazen şiddet kullanılarak olur, bazen sevgiyle ama istesen de istemesen de bir takım değerler sana ailenden miras kalacaktır. çok az pkk'lı bir ailenin çocuğu sonradan türk milliyetçisi olur, ya da yobaz bir ailenin çocuğu kemalist ya da ateist bir felsefecinin destekçisi... yani neye ait olacağımızı önce kaderimiz, sonra da ailemiz büyük ölçüde belirler, daha biz yeni doğmuşken...

    ne babamızı, ne kardeşimizi ne de diğer aile bireylerini kendimiz seçme şansına sahip olmuşuzdur. psikopat bir baba vardır evde belki ve biz ondan nefret ederek büyümüşüzdür, seni hep dövmüştür, alkoloktir belki, ya da eroinman... kaçmak istersin, yüzünü bir daha asla görmemek ;ama yine suçlu sen olursun ;çünkü hiç seçmediğin, kendinin belirlemediği bir babaya sırtını dönmüşssündür. toplum sana kötü evlat der çünkü onlar sadece gördükleri ile yargılamayı severler, sebepleri ile değil. aynı sorunlar ailenin bir başka üyesi ile de yaşanabilir ve herzaman sırtını dönmüş olan suçlu anlamına gelmez.

    bir de güzel ailelerde doğan şanslı insalar vardır, sahip oldukları bu büyük şansdan dolayı allah'a her gece teşekkür etmesi gereken... o tarz aileler seni karşılıksız bir şekilde çok severler, sunabilecekleri herşeyi sunmaya çalışırlar ve belki de sadece karşılık olarak iki manevi kutsal değeri beklerler sizden "sevilmek ve saygı".. siz bu kutsal maneviyatları onlara gösteremeseniz yine de sever onlar sizleri, belki kalpleri çok kırılır üzülürler ama yine de en çok ihtiyacınız olduğu zamanda onları görürsünüz yanınızda... ve sevginiz karşılıklı ise bazen sadece telefonda seslerini duymak bile eskisi gibi güçlü, mutlu hissettirir sizleri... o yumuşacık sevgili dolu ses, bir terapi gibi gelir insana...

    bir gün ölüm onları alır sizden, yanında en çok rahat olabildiğiniz, şımarabildiğiniz, ne yaparsanız yapın sevilmeye ve korunmaya devam edileceğinizi bildiğiniz o insanları... çok büyük bir acıdır...

    sonra kötü günleriniz de ya da en mutlu günlerinizde keşke yanımda olsaydı diye dilersiniz... tıpkı film ve masallardaki gibi, sizi yukarlarda biryerden seyrettiğine, kötü günlerinizde gelip saçınızı okşadığına inanmak istersiniz, belki dokunuşlarını teninizde hissetmezsiniz, ama ruhunuzda hissedersiniz, "o şu an benim yanımda sanki" der gibi... keşke gerçek olsa bunlar, bir dilekten öteye gidebilse diye üzülürsünüz... ben isterdim benimle gurur duyabilceği anlarda, en güzel mutluluklarımda, hüzünlerimde, biryerlerden beni izlesin/izlesinler...
    0 ...