Şizofren kimliklerin sahne aldığı bir perdedir sanal âlem.
bu âlemin sunduğu, sözde sosyalleşme adı altında dayattığı bir yazılımdır msn.
Önceleri Uzakları yakın ettiği sanılır. akabinde ise donuklaşan hislerinizle uzaklaşırsınız benliğinizden.
bir rumuzdan ve nikten ibaret kimlikler kahramandır. Anladığın kadar yorumladığın, sunulan kadar anlamlandırdığın isimlerden oluşan kabarık listelere hâsıl olunur zamanla. Klavyeden dökülen smileylerle ruh hali idrakı yaparak, saatlerce sohbet edersin bilinmezlerle.
Ve Bir gün fark edersiniz ki; unutulmuş reel dostlar sanal meşguliyetinizin ihmaline uğramış. Sokağa çıkıp iki insan sureti görmek, gülümseyen bir çocuğa tebessüm etmek yerine, aslında hiç tanımadığın ve belki de reelde hiçbir zaman tanımayacağın o kişilerle ''asajdhajda, ahahha'' ifadeleri eşliğinde zaman öldürmeyi yeğler olmuşsun. Seni anladığını varsaydığın ekran ardındaki o tiplerden medet umar olmuş, duygusal boşluklarını onlarla doldurmuşsun. Görürsünki karşındakinin ruh hali de senden farksız değil. Maksadın farklı kimliklerden farklı anlamlar edinmekken, sanal âlemin anlamsızlaştırdıklarından olmuşsun.
Ve bu yüzden akıllıdır bu kız. Gerek duymuyordur sanrılara, çıkmazın yalnızlıklarına.
Her önüne geleni listesine eklemiyor diye dalga geçilme amacıyla; ''msnyi namus adleden kız'' aşağılamasına gideceğinize sorgulamanız gereken asıl soru; ''her önüne gelen kızla, neden msn gibi bir sanal icattan tanışmaya çalışıyorum?'' Durumunu sorgulamalısınız canlarım!