incelenesi ama bir yandan da netameli bir iddiadır. "vay vay neler varmış" deyip atlamadan önce, konunun ispatı veya kaynağı olarak verilen linkteki haberdeki şu bölümleri de es geçmemekte fayda olabilir * :
--spoiler--
Yazar Sonyel'in kitabın dipnotlarında bu raporun, ingiliz Dışişleri Bakanlığı Foreign Office-FO Arşivi'nde 371/11480/E5456 numarayla bulunduğunu yazdı. Ayrıca Sömürgeler Bakanlığı'ndan Dışişişleri Bakanlığı'na 22.09.1926 tarihli yazıda bulunduğunu; ilişiğinde H.Doobbs'un Sömürgeler Bakanlığı'na gönderdiği 2.09.1926 tarihli gizli yazının da ilişikte olduğu bilgisini de verdi.
Ancak Sultan Vahdettin'in 1926'nın mayıs ayında, yani bu istihbaratın ağustosta alınmasından 3 ay önce ölmüş olması da dikkat çekti.
SONYEL: ÖNCEDEN KONUŞMUŞ OLABiLiRLER
Kitabında 1923'ten günümüze, belgeler ve gizli yazışmalar eşliğinde Türkiye Cumhuriyeti'nin yıpratılarak bölünmesi üzerine yapılan dış çabaları irdeleyen Prof. Dr. Sonyel, belgeye nasıl ulaştığını şöyle açıkladı: "Ben ingiliz arşivlerini didik didik etmiş bir tarihçiyim. ingiltere Dışişleri Bakanlığı Arşivi'ndeki yüzlerce dosyanın hemen hemen tümünü inceledim. Söz konusu belgenin fotokopisini çekmedim ama notlarım arasına almıştım. Devrik Padişah Vahdettin'in ölüm tarihinin bu istihbaratın verildiği tarihten önce olması ilginç bir nokta. Belki de önceden konuşmuş olabilirler. Ayrıca raporda yazılanların tamamıyle doğru olup olmadığını da bilemeyiz. Ben bir tarihçi olarak sadece belgeyi koydum."
--spoiler--
öte yandan konu tarihi, yani bilimsel bir konudur; "nasıl olsa vahdettin vatan haini" deyip peşinen doğru kabul etmemek, "vahdettin aslında öyle kötü adam değil" deyip peşinen red de etmemek , belgelere bakmak gerekir. sloganvari laflarla da olaya dalmamakta yarar vardır.