cumartesi akşamı düzenlediğim ve 20' ye yakın yazarın katıldığı bir zirvedir.
bu zirveyi çok beğenen, çok eğlenen yazarlar olduğu gibi beğenmeyen ve eleştiren yazarlar da oldu sanırım ki bu çok normal. özellikle saat 20:30 olduğunda grubun ikiye ayrılıp bir kısmının biramania, bir kısmının -benimle beraber- mozaik pub vs lounge' a gelmesi garip karşılanmış olabilir. öncelikle ben zirve başlığında zaten mozaik bara geçileceğini, sahnedeki grubun zaten tanıdığım bildiğim bir grup olduğunu ve onları dinlemeye gideceğimizi belirttim. saat 20.30' da gittiğimizde bile zor yer bulduk. dolayısıyla bar için mık' tan ayrıldığımız saat makul bir saatti. yani ben öyle zirve düzenleyip de sonra insanlara hadi bana eyvallah ne yaparsanız yapın demedim. kaldı ki diyebilirdim de; çünkü zirve yapmak düğün yapmak gibi bir şey değildir benim nazarımda. benim zirve düzenleyip insanları eğlendirmek gibi bir amacım yok. tabii ki gelen insanların oradan memnun olarak ayrılmaları hoşuma gider ama sonuçta hepimiz farklı karakterlerde kocaman insanlarız. birbirini tanımayan çoğunluğu 20 yaş üstü insanların birbirleriyle kaynaşmaları için özel bir çaba sarfetmeyi saçma bulurum ben ve zirvelerde böyle bir çaba içine girmem. dolayısıyla zirvenin sıkıcı olduğunu, dışlandığını, yalnız kaldığını düşünen varsa bir daha benim düzenlediğim bir zirveye gelmeyi reddedebilir ve diğer insanları da gitmemesi konusunda uyarabilir, bu onun en doğal hakkı.
benim nasıl biri olduğumu zirvelere gelen herkes az çok biliyor zaten. standarttır benim düzenlediğim zirvelerde olacak şeyler. mıkta ya da 60's da çay içilir sonra da bir rock bara geçilir genelde ki bursa size bu konuda çok fazla alternatif sunabilen bir şehir değil zaten. gidilecek yer genelde mozaik' tir.
eğer özel bir konsepti yoksa düzenlenen zirvenin benim hassasiyet göstereceğim tek konu zirveye gelen insanlardan birine karşı yapılan saygısızlıktır. yani iki kişi arasında tartışma ya da kavga beni ilgilendirmez. kocaman insanlara tartışacaksanız gidin filan diyemem sonuçta. ama bir önceki zirvede olduğu gibi -geyikti ama olsun- arkadaşlarımın bana ''liseli sevgilin vardı sübyancı'' demeleri masadaki iki liseli kızı rahatsız ediyorsa buna tepki gösteririm işte. o gece dediklerimin de hala arkasındayım. evet 22-23(artık aya göre ya da yıla göre nasıl hesaplıyorsanız yaşı) yaşındaydım 17 yaşında sevgilim vardı ve çok da seviyordum, harika bir kızdı.
son olarak bu yazdıklarımın ''dobrowski'' ya da ''cokacayipsey'' nickli yazarlarla ilgisi yok ve olması da mümkün değil. bu iki adam benim arkadaşımdan öte dostumdur, bizim onlarla aramızda sorun olmaz olsa da mutlaka konuşup halledilebilecek şeylerdir. ama onların fikirlerine her zamana önem veririm ve zirve ile ilgili bazı konularda hatalı olduğumu düşünüp beni uyardıkları için diğer insanların da böyle şeyler düşünebileceğini önemseyerek bu yazıyı yazdım ;)
tabii şunu tekrar belirteyim hiçkimse bana şöyle hata yaptın, şöyle yanlış yaptın demedi, kimseyi suçlamıyorum. nickini verdiğim yazarlar ise zaten çok yakın arkadaşlarım. fikirlerini söylediler, bu olmasa daha iyi olurdu dediler ben de ordan yola cıkarak bunu yazma gereği duydum.