diyalektik düşünceye göre toplum olarak ilerlememizi sağlaması öngörülen ancak 100 yıldır içinden bir türlü çıkamadığımız ve her seferinde daha büyük garabetlere yelken açan durumlardır. en basit örneği bütün uygulamaları ile laik olduğunu iddia eden ve bunu en katı biçimde uygulayan bir ülke olmamız ve bunun yanında diyanet işleri başkanlığı adı altında sadece sünni müslümanlara hizmet eden bir kuruluşun devlet eli kurulup tüm türk halkı adına hizmet vermesi. ve yine çelişki içinde çelişki sayılabilecek bir başka örnek aynı diyanetin müslüman kadının dini vecibesidir dediği giyim kuşamlar ile din hanelerinde müslüman yazan insanların dini inanç olarak kabul ettikleri giyim kuşam yüzünden eğitim öğretim hakkını elde edememesi. devletin resmi dilinin değil de devletin dilinin türkçe olması. devletin dili ne demektir nasıl bir anlayışın ürünüdür ayrı terane ama fransızca almanca ingilizce okulların sağda solda fink atarken devletin asıl sahibi olan insanların ana dillerini öğrenme haklarını yarım yamalak biçimde daha yenilerde kazanmış olması. daha nice saçmalıklar yazarken canım sıkıldı hasılı eminim dışarıdan saçma sapan görünüyoruz biz içeriden her ne kadar bunu kanıksamış olsakta.
