aci ama gerçek içine Ajda Pekkan kaçtı sandım... Eline mikrofonu bir aldı, bir daha bırakmadı arkadaş. Dans etmeler, elleri havaya kaldırıp gözleri kısarak söylemeler filan. Çok fenaydı, çok!
kerter, bildiğin "kerter kelle" oldu. O kadar dedim "şu biraları susuz içme çarpar" diye ama, dinlemedi. Hah, detayı unutuyordum az kalsın, adamın elinden tuttup yatağa götürdüm. üzerine battaniyeyi de örtüp, bir yanağında öpücük kondurup, iyi geceler diledim.. valla! geri uyandı ama hayta!
awhnin sevgi fabrikası, sana bir gün öyle bir içireceğim ki, neler yediğini ancak kustuğunda anlayabileceksin! neyse, adam sessizliğini korumaya devam ediyor efenim, dili var ağzı yok, casus falan olabileceğin hakkında düşünceler geliştiriyorum...
markasız, adam mikrofonu eline bir aldı, başladı Fince parça söylemeye, şaka değil ya, bildiğin kütür kütür Fince şarkı söylüyor herif. bülbül gibi şakıdı valla... LOITUMA-LEVAN POLKKA. bir ara pantolonundaki sperm lekerini sordum, "sıvı sabun sıçradı" dedi... "peki" dedim ben de.
complication, bacchante, köşelerine çekilmiş, şirin bir şeyle uğraşıyordu... mutlu görünüyorlardı...
hpoirot34, tanıdığınız an da bağrınıza basacağınız bir şahıs zaten, zirveye kabak kemanesini getirmeyi unutmuş, vücudunu enstrüman gibi kullanarak bize bir şeyler çaldı. Değişik bir çocuk..
maturin, zirvenin ikinci sessiz tekil şahısıydı. normalde dili pabuç gibiymiş, göreceğiz bakalım.
dont tread on me, şimdi nereden başlasam bilemedim. Öncelikle bizden daha farklı bir atmosfere sahip olduğu kesin! Yanında bıcırık arkadaşlarını ve korkunca omzuyla cam kıran bir çocuğu getirdi... Hepsi çok tatlılardı... kendisi hep votka istedi ama, kendisi hiç içemedi...
hani benim recebim, "dont tread on me"nin tüm votkalarını içti. sonra da dersaneye gitti, farklı bir yaşam tarzı var.
Notcuk: Sen böyle içmeye devam edersen, okul filan kazanamazsın! Kazansan da okuyamazsın! Okusan da iş bulamazsın! iş bulsan da para kazanamazsın, kazansan da Harcayamazsın!