Aşk... kimine göre olmazsa olmaz, kimine göre hastalık, kimine göre aptallık, kimine göre yalan... Herkes yaşamıştır bu duyguyu.. Şuan yaşıyorsan "Aşk herşeydir", olmazsa olmazdır, bütün hayatındır, Gelecek hakkındaki olumlu düşüncelerin kaynağıdır... Birine karşılıksız aşık'san veya unutamadığın aşkını düşünüp acı çekiyorsan ve tüm düşüncelerini kaplamış bir duygu bütünü hergece seni boğuyorsa, belki ağlatıyorsa, yannızlığı unutup sevgi arıyosan, şevkat arıyorsan, çocuk gibi ilgiyi özlüyorsan, "Aşk bir Hastalıktır..." Duygularını içinde bastıranlar, karşı cinsi kendinde hissedemeyen veya yetiştirilirken üstündeki baskıyı üstünden atamamış, aşkı yasak, günah gibi görenler için "Aşk aptallıktır..." Ama çoğunlumuz vardırki aşk'ın arkasından göz yaşı döktük, bi o kadarımız uçurumun eşiğinde hayatına son vermek bile istemiştir, yine bu kişiler çok şeyler hayal edip sonunda hiçbirşey alamamışlardır. Aşk'ı çok güzel yaşayıp kaybedenler için "Aşk bir yalandır..."
Herkes yanılıyor, Hiçbiri... "Aşk korkudur", O korkuyu iliklerinde hissetmektir... Sevdiğini kaybetme korkusu, Sevdiğinin değişeceği korkusu, yenisiyle geçmişi tekrar yaşama korkusu... Kıskançlık bile korkuyla meydana gelir.. Herkes sevdiğinin istediği gibi birisi olsun istiyor, geleceğinden korkuyor. Bazen aşırı sevgi, bazen bu korkunun etkisiyle sımsıkı aşka sarıldığında, Sevdiğine zarar geleceğinden korkup, aşırı korumacı olduğunda, yaşanılması gerekenin dışına çıktığında veya Aşk'ın anlamından dışarı taşıp saçmaladığında kavgalar, anlaşmazlıklar çıkıyor. insanı Sevdiğine bağlayan ve yaptığı hareketlerin kaynağıdır korku...
Herkesin hayatının sonuna kadar beraber olmak isteyeceği bir insan modeli vardır... Bu kişi çook uzakta, parmakla sayılcak kadar az gibi düşünülür fakat bu kişiler herkesdir. Aşk insanı mükemmel yapabilir... Hayatının sonunda sevdiğinin yanında ölmek, bütün hayatını bu şerefe layık geçirmek için çabalar... "Aşk Cesarettir!" Karanlık bir yola girmektir, ışık ise sadece gözlerindeki aşkın pırıltısıdır... Söndümü kaybolursun...
Korku, sevinç, üzüntü duygusu nasıl dışarıdan anlaşılırsa, Aşk'ta gözlerden anlaşılabilir... Aşık olan kimin hayatı değişmemiş, sabah kalkmak bile farklı geliyor... Her gözünü açtığında bir nedenin, bir sebebin var.. Aşıkken şarkılar bile anlamlı gelir, hiç söylemediğin yeni kelimeler türüyor dudaklarında, sevdiğin için birşeyler yapmak istiyorsun günün her anı, bir çağrı, bir mesaj bazen bir süpriz... Çünkü değer veriyorsun, Seviyorsun... "Aşk Sevgi yoğunludur" insanın içinde bulunan bütün iyi herşeyin birleştiği anda oluşan bir duygudur. Bu yüzden herkeste farklıdır, herkesin farklı bir aşk anlayışı vardır... "Aşk Saygı ve sadakattir" Sevdiğini hayatının parçası haline getirmek ve orda tutmak için çaba harcamaktır... "Aşk fedakarlıktır" Mutluluğu paylaşmak gibi acıyı, üzüntüyü paylaşmaktır, üstesinden gelmek için beraber savaşmaktır...
Çok basit gibimi anlatıyorum? Evet, Birini sevmek çok basit fakat iki kişinin birbirini sevmesi neredeyse imkansızdır... Gördüğümüz aşkların çoğu menfaat ilişkisine dayanıyor ve bu ilişkilerine birde aşk adını koyuyorlar... Aşık insan saçmalar, gözleri kör olur ve çok basit kandırılır. Aşk'a yalandır diyenlerin yarısı böyle kandırıldı, kullanıldı. Diğer yarısı ise aşk'ın bittiğini kabullemeyip devam ettirdikleri andan sonra kendilerini kandırıldılar... Aşk'ın kelime anlamı içinde cinselliğin katılması tek anlamıyla moronluktur. ikisi ayrı şeylerdir(tabi bana göre). Evlenmeden önce yapma arkadaşım! deneme! Yapıyomuş gibi bile yapma... ilişkinin iğrenç bir hal almasını istemiyorsan yapma, Evlenmeden önce ilişkiyi o boyuta getirdiğinde, aşk bitip çiftler arasında en küçük fırsatları ihtiyaç giderme eylemleri alıp, N'aptım ben dediğinde herşey çok geç olacağı zamandır...
Asla kendinden fazla sevme, Asla... Sevdiğini Kendinden fazla seveceğin zaman evlendiğinde bile değil, anne-baba olduğundadır.. Bir ailen olduğunda kendini 2. plana atma zamanın gelmiştir. Aşk'ta kararlar o kadar basittirki, duygusallık yaptığında, şansa bıraktığında, başkalarının düşüncelerini değiştirmesine izin verdiğinde hep yannış kararlar veririsin. Çok basit düşüneceksin... ilk öncelik herzaman Kendini sevdiğin yerine koymandır, ikincisi kararın geçmişle alakalı değil, geleceğinle alakalı olmalı, Üçüncüsü, asla kendini kandırma, olmaması gereken birşey olduğunda birşeyler yolunda gitmiyor demektir... Öyle ölüm kalım meselesi gibi düşünmen gereken hiçbirşey yoktur bu kararlarda ve yapılması gereken davranışlar, yapılmaması gereken davranışlar bellidir. Aşk konusunda ne kadar mı basit düşünmelisin? Örnek vereyim Bu kadar:
"Biz ayrıldık ilişkimizi zamana bıraktık?" Zamanla bırakmıycaktın, unut bitti... (zamana bırakıp tekrar birleştikten sonra problemsiz devam eden bir ilişki varsa söyleyin allah aşkına) "Sevgilim yalan söyledi bana?" Anında Ayrıl... "Bi şans daha vereyim ona" boşversene... insan sevdiği kişiye yalan söylemez. 2. şansı verme ayrıl..."Sevgilim beni takmıyor?" Ayrıl..."Çoktandır uzaktayız sanki beni özlemiyor gibi?" Ayrıl... "Gözlerindeki ışık söndü, sanki artık beni sevmiyor?" Düşüncesi gerçek sevende oluşmaz bile direk Ayrıl... "Sürekli ayrılıp, tekrar birleşiyoruz?" Ayrıl... "Bir sevgilim olsun istiyorum ama yok" Acıyorum böylelerine, Üzülüyorum ama bu onun suçu değil, anne babanın suçu, sevgisiz büyütmüşler... Özellikle kızlarımızda tehlikelidir bu durum... "Ben ayrıldım ama unutamıyorum?" ne güzel işte o acıyla pişip olgunlaşıyosun, çok şanslısın! 2 level sonra benim gibi yazmaya başlıycaksın, sırada yeni sevgilinin seni boynuzlaması var hazır ol. "Birine aşığım ama açılamıyorum" Sürekli seninle olmak istiyormu? "bilmem" seninleyken mutlumu? "bilmem" çekil şöyle öteye açıl... aklınızdaki nice sorulara bu kadar basit kararlar verebilirsiniz efenim. Sürekli düşünmek sizi hep olumlu yöne iticektir ve siz zaten hep olumlu düşünmek istiyceksiniz... Sonradan acı çekmeyin diye söylüyorum(isterseniz inanın)
Aşk'ın tanımını herkes farklı yapar demiştim, kimisi katılmaz bana, kimisi hala aşk yalandır diyip, umutsuz hayatında "yannızlığı seviyorum" numaraları çekebilir.. Aşk bu dünyadaki en güzel şeydir, dünyanın öbür ucuna gitsen birinin diğerine hissettiğin güçlü bir duygudur, Özlemdir... Saatlerce göz göze bakışıp gözlere seni seviyorum dedirtebilmektir... Her dakikanı unutulmuycak anılarla süsleme çabalasıdır, Hayatındaki en sevdiğin insanla arandaki o muhteşem bağdır. Saymakla bitmeyen bütün güzellikler, zaten hepimizin hayallerinde birşeyler var uzatmaya gerek yok.. işte Bu gerçekler yalansa, bende sezen cumhur önal'dan sonra en büyük yalancıyım...
Acıyı kalbinizden atın, gururu bir kenara bırakın ve inadına sevin, hergün aşık olun, eğer aşık olunacak o değerli kişiye sahipseniz hergün onu ne kadar çok sevdiğinizi kanıtlayan birşeyler yapın, Onu hakkettiğinizi kanıtlayın ve ozman görüceksiniz anlam değişicek... Böylece Gözlerdeki ışığı hiç söndürmeyin... Kimsenin aşkına özenmeyin, Hep gülün, güldürün ve en önemlisi fark yarartın! Heycanı yakalayın, tanım'ı aşıp yeni bir soyut yaratın.. Herkesten farklı olun... Kimsenin olmadığı gibi olun... Mutlu olun...