12.
-
ıslak sokakların pervasız fedaileri, erkilmiş ailelerin taş sıkan çocukları onlar,
sıkılmış küçük yumrukları ağır hayatlarına galabe çalmak ister!
hırçınlığı dıştan gelir yoksa sızdırıp göle döner, çağlar yaşları,
her nefes ciğer sızlatan yorgun edalarıyla, düşüp kalır umutları dökük bodrum katlarında,
ağrısız başı, her dem acı çalar boş sofraların katıksız aşlarına.
onlar, sürülmüş tarlaların bıçkın artıkları!
kudurmuş öfkesiyle hayattan bıkmışcasına atılan sarhoş nidaları, yankılanır keşmekeşin sahanlığında..