sokakları ıslak ve gri olan bir istanbul gününde asla dinlenmemesi tavsiye edilen şarkı.
kimdir bu erdem ergün, kimdir bu arkadaş?
neden bu kadar içli söylemiştir?
sabahtan akşamın şu vaktine kadar "yenile yenile yenile" demekten imanım gevrememiş olmasına mı şaşırmalı, şarkıdan sıkılmamış olmama mı, her seferinde dinlediğimde gözlerimin ıslanmasına mı?
derdi olmayan adam dertlenir yemin ediyorum.
yapmayın gözünüzü seveyim böyle şarkılar falan.
bi de üstüne üstlük kliplendirmişler de.
o "ıssız bok" yine mutfakta kırmızı biberler, vok tavalarla haşır neşir olmuş.
kız yukarda kendini parçalıyor derdinden. adamın umrunda değil.
tam böyle derken kız gitmek için kapıya yöneldiğinde, ıssız bok aşçılıktan istifa edip psikopat sevgiliye bürünüyor.
iyi ki ateş almadı o silah.
manyak mıdır nedir?