nam-ı diğer nemanja kusturica. herif o kadar şeciye fakiri ki, hayran olup yücelttiği sırplığını tescilinden sonra kırk yıllık ( lafın gelişi,aslında daha fazla ) isminden bile istifa etti. halbuki, dünya onu had safhada abartılmış filmleri ve emir kusturica adıyla tanımıştı. boşnaklıktan vaz geçip vaftiz töreniyle ortodoksluğa adım attı,emir ya da nemanja.
şanslı bir adamdır nemanja ya da her ne ise. sathi bir bakış açısıyla ele aldığı ve her nasılsa görsel şenlik olarak lanse edilen filmlerinde çingenelerin yaşamını en görkemli tarzda anlatan yönetmen diye bilinir. daha doğrusu böyle pazarlanır, alıcıları da hazırdır. ya,ben beğenmedim diyecek olsanız 7.sanatın cahili ilan edilmeniz an meselesidir. gidip bir sorun ex-yugoslavya çingenelerine, ne düşünürler nemanja ya da her ne halt ise kusturica'nın filmlerine dair. westernize edilmiş çin yemekleri gibidir, kusturica'nınkiler. alkışı ve parsayı toplayacağı batının damağına uygun,ehlileştirilmiş. oryantalizmdir entelektüel bağlamda.
bu herif şimdilerde bosna soykırımını ( birleşmiş milletler ve sömürgeci batı alemi her ne kadar sevgili sırplarına bu kötü sicili yakıştırmayıp,katliam demekle iktifa etse de, 20.yüzyılın son demlerinde, bütün dünyanın gözü önünde neredeyse canlı yayınla gerçekleştirdiği bu vahşet soykırımın dik alasıdır) aklayıp, paklamakla meşgul.
boşnaklar fazla abartıyorlarmış ona göre, zaten 500 yıl önce hepsi sırpmış,yeniden sırp ve hristiyan olsunlarmış,olsun bitsinmiş. 300 bin ölü, binlerce tecavüz edilmiş kadın yok sayılacak bu mantıkla.
şimdi,bu barbarı altın portakal jürü üyeliği için antalya'ya çağırmış bizimkiler. afferin,iyi düşünmüşünüz diyorum onlara, da, kendi hesabıma denk gelirsem kafasına portakal sandığını geçiririm, söylemiş olayım.