demokrasi denince, özgürlük denince, hoşgörü denince pensilvanyalı fetullah da konuşur; tayyip de.
ikisi ve yalakaları özgürlük ve demokrasi savaşçısı kesilir, diyalogçu görünümüyle poz verirler.
gel gelelim bunun sahtekârlıktan ve kandırmacadan ibaret oluşu, alevilik mevzusu açılsa hemen ayyuka çıkar.
senin "'bu' aleviler" dediğin insanları yavuz selim 500 sene önce katletti, kuyucu murat katletti; daha dün çorum'da, sivas'ta
senin kafanla aynı kafadaki özde faşist sözde dindar ve hoşgörülü abilerin katletti, yaktı.
o aleviler kendi mescitlerinde ibadet etmek istedi, kuran'a kendi inandıkları şekilde. nasıl sen kendi inandığın şekilde inanıyorsan.
ibadetlerinde üç alev yaktılar: Allah, Muhammed ve Allah'ın arslanının adını zikrederek. hoşunuza gitmedi mi? evet gitmedi. aynı Allah'ı aynı peygamberi zikretmek bile içinizdeki o 'bu' alevilere karşı olan nefreti söndürmedi.
dedelerinizin, soyu lanetlenesice dedelerinizin hoşuna gitmedi. iftira attılar: aleviler ana bacı bilmezler, onların kestikleri yenmez ve diğer palavralar.
aleviler sistemin cinayetlerinden kaçtı, ibadetini gizli olarak yapmak zorunda kaldı. onlar gizli olarak yine Allah dediler, Muhammed dediler, Ehlibeyt dediler ama...
onların gizliliği sizin iftiralarınıza sermaye oldu.
Allah hakikati bilir mi? bilir. aleviler açısından bu bağlamda zerre sorun yoktur. mumsöndü diye atılan iftiranın iftira olduğunu aklı başındaki her namuslu ve konuyla ilgili kişi de görür.
alevilere atılan bir iftira var. ve bu iftiraya hala inananlar var.
hal böyle iken bu iftira tekrarlandığında bu iftiraya karşı olan tutumu neden bir de utanmadan sıkılmadan nasıl yadırgarsınız?
akli yeteneğiniz yerinde olsa diyecektim ki empati yapın. size yüzyıllarca iftira atıldığını ve sizin soyunuzun dışlandığını, katledildiğini düşünün. bu iftiralar, karalamalar bugün ifade edilse yetti ulan demez miydiniz? siz öyle derdiniz ki kan gövdeyi götürürdü. alevilerin bu iftiraları atanları kurşunlamamasına şükredin.