köşesine oktan boktan konuları taşıyıp, ne yazdığı belli olmayan, babası ve kendinden yaşca büyük medyatik sevgilileri sayesinde bu işe adım atmış iş bilmez yazarın patavatsızlığı.. dikkat çekme cabası..
ayrıca, kendini bu kadar rezil etmesi gözden kaçmamıştr. ne anlar acaba tribün kültüründen? hayatında kaç kere marş söylemiştir, kaç kere deplasmanlara gitmiştir. ha gitsin demiyorum.
taraftar kendi köşesinin yazarıdır. şiirler yazar, siyaset yapar, eleştirir, beğenir..
iş bilmez, kalemine soktuğumun yazarı;
herkes kendi köşesinden sorumludur.. ne senin yazdığın taraftarı bağlar, ne taraftarın 'fatmagül ün mına koym' demesi seni bağlar. otur oturduğun yerde.. çok gündemden düştüysen, kendine yeni bi medyatik sevgili bul.. (fenerbahçeli rambo olabilir)
bak, senin köşende yazdığın sikimsonik yazılar bizi ilgilendirmez. bizim ettiğimiz küfürler, yaptığımız tezahüratlar seni bağlamaz.. dedim ya, senin dünyan ayrı, bizim dünyamız çok ayrı. senden daha fazla eğleniriz, senden daha fazla severiz, paraya tapmayız, formalite işlere kapalıyız.. evet, çok farklıyız..
haddini aşan sensin, taraftar değil.. milyar dolarlık kulüpler taraftarlara mahkumken, sen orada emekçi insanlara laf edemezsin.
tekrar söylüyorum, senin yazdığın ota boka yaramaz konularla biz ilgilenmeyiz. biz de seni ilgilendirmeyiz..
nihayetinde;
şen şiir bile yazamazken, adamlar dünyaları ipine sarıyor.. sus, otur, kokoşluğunu bil..
bu kültüre bulaşma, kaldıramazsın..