insan büyüdükçe o fotoğraflarda kendini de görmeye başlar. gün geçtikçe ona daha da benzeyerek, bir gölge gibi belirirsiniz annenizin fotoğraflarında. biri tatlı, biri ekşi olan iki meyvenin renklerinin aynı olması ne kadar garipse, gerçekte yan yanayken pek de anlaşamayan bu iki insanın, gitgide birbirine bu denli benzemesi de bir o kadar hüzünlüdür.
her sabah uyandığınızda aynada annenizin suretiyle selamlaşırsınız, günaydın dersiniz. sonra rastgele biri gelip "aynı annesi" der. gülümsemekle yetinirsiniz. bugünlerde azla yetinmeyi bilen bir insan olmuşsunuzdur.
günün birinde başka bir şey ararken, annenizin gençlik fotoğraflarından biri karşınıza çıkıverir. şöyle bir durup bakarsınız.