aşk demek bencillik demektir. aşık olduğun kişi dışında kimseyi görmemektir. aynı şekilde aşık olduğun kişiden sadece seninle ilgilenmesini istemektir. eğer, aşka aşkla karşılık veriliyorsa, tek başına hayattan vazgeçersin artık. arkadaş çevrenden, pek çok alışkanlığından, gece hayatından ne bilim ben işte o güne kadar yaşadığın hayatı bırakır, aşık olduğun kişiye göre sıfırdan bir hayat kurmaya çalışırsın.
aşık olduğun kişi her şeyi bıraksın sadece senin olsun istersin. onu yaşadığı ortamdan kopartır, sadece kendine bağlı hale getirirsin. en azından böyle olsun istersin. bunu yapmadığında kıskançlık krizlerine girersin. aşk sahiplenmeden gelen bir bencilliktir. buna kıskançlık diyolar ama özü değişmiyor işte; bencillik, ego tatmini vs...
1-2 yıl sonrada büyük ihtimalle o hayat yıkılır zaten. ya aldatılırsın, ya hevesin biter ya da sıkılırsın işte. aşkın ömrü bu kadardır. ama "sevgi" öyle mi?
onu olduğu yerde sevmeyi becerebiliyorsan senden mutlusu yoktur yeğen. kıskanmadan, hayatta olduğu ortamdan ayırmadan, onu öldürmeden sevebilir misin? bunu başarabilirsen en güzel sevmeler senin olacaktır. çünkü çiçek dalında güzel durur. eğer onu kopartırsan bi süre sonra zaten kuruyacak, solacak ve bir gün ölecek.
sen beni dinle, o her nerdeyse onun yanında yaşa sen. onu kendine çekme, yapma bunu işte. kıyma sevdiğine. kıskan ama onu nefessiz kalcak kadar boğma. olduğu gibi sev. değiştirmeye çalışma. o değişirse, senin sevdiğin o olmaz ki. başka biri olur çıkar.
