hani böyle bir pazar günü, "enseye tokat göte parmak" şeklinde tabir edilen beş sap arkadaş bir evde toplanırlar. derler ki, "hacı bi film izleyelim be ya". tamam denilir. cipsler hazırlanır, kolalar ya da biralar bardakladaki yerlerini alır. televizyon karşısına kurulunur. tek sorun hangi filmi izleyecekleridir.
şimdi bu topluluktan bir sanat filmi ya da bir dram filmi izlemelerini bekleyemezsiniz. üç farklı alternatif vardır. birincisi, karının kızın bol olduğu cinsel içerkli bir film. ikincisi, bol küfürlü bir komedi filmi. üçüncüsüde, senaryonun olmadığı, sadece, kaçma kovalamaca, çatışma, patlama, kan, vahşet gibi şeylerin bulunduğu bir macera filmi.
hah, işte bu üçüncü alternatif için biçilmiş kaftan "the expendables". hele ki birde, tıransportır*, hiro*, ivan drago* ve tabi rambo* oynuyor ki filmde, tadından yinmez.
bir kere herşeyiyle klişe bir hollywood macerası. amerikalı üç beş eski askerin, bir ada dolusu askeri harcaması üzerine çekilmiş bir film. e bizim de istediğimiz bu zaten.
gerek yok öyle, "vay hacı, bak görüyor musun filmin alt metnindeki inceliği, yönetmen burada toplumsal mesaj veriyor" tarzı yorumlara. eğlenmek için izliyoruz lan biz bu filmi. bizim istediğimiz, "oha lan, ne kırdı herifin boynunu, ba ba ba görüyomusun, nasıl patlattı koca binayı, hayvan lan bu herif" tarzı yorumlar.
öyle iyi kurgulanmış bir senaryo, muhteşem bir yönetmenlik, harika oyunculuklar ve herşeyden önce toplumsal bir mesaj falan bekliyorsanız, hiç izlemeyin.