transeksüellik ile eşcinselliği ayırın. ikisi aynı şey değil. biri bedeniyle uyuşmayan bir ruh yapısı içinde. o yüzden hormonlar alarak göğüs çıkarma -cinsel organından kurtulma derdinde. Diğeri ise vücudundan gayet memnun, hatta çoğu spor salonlarına gidip onu daha erkeksi bir hale getirmekle uğraşıyor.
bir şeyi hastalık veya bozukluk olarak nitelenedirmek için öncelikle onun bunun değil kişinin kendisinin rahatsız olması gerekiyor. Eğer bunu kendine sorun haline getiriyor da yaşama sebebi cinsiyetini değiştirme haline bürünüyorsa bunun adı eşcinsellik olmuyor! Transeksüelizm oluyor. Zaten çoğu, toplum baskısı ve yine bazı öküzler tarafından yapılacak tek şey olarak fuhuş ve çeşitli iğrençliklerin kendisine uygun gösterilmesi nedeniyle, intihara meyilli oluyor. Bu safhada iş hastalık boyutuna geliyor. Hastalarda cinsel kimliğinin kabul edememe konusunda bir obsesyon ve bundan ötürü depresyon ortaya çıkıyor. ciddi major depresyonlar bu benim bahsettiğim. çoğu kendini öldürüyor. tedavi için cinsiyet değiştirmeleri öneriliyor veya eğer bunu istemiyorsa bu şekilde nasıl yaşayabileceği konusunda destek veriyor psikiyatristler bu insanlara.
Öbür türlü bir insanı ölüme sürüklersiniz.
Diğer diyeceğim şey: Normal denen şey toplumdan topluma-kişiden kişiye-ülkeden ülkeye değişebilecek bir şeydir. En basitinden misafirinizi yemeğe çıkarırsınız hesabı bölüşürseniz bu tr için normal olmaz. almanya için ise gayet normaldir. kimse alınmaz. hatta sen ödersen hepsini şaşırırlar, utanırlar ne gerek var diye...
Buradan devam edersek, "eşcinselliği" özügürlük ve gelişmişliğin tavan yaptığı bir ülkede (hollanda) hala hastalık mı değil mi diye tartışırsanız, bunun bir sorun olduğunu düşünürseniz herkes size (hatta onların kocamış ninenleri bile) götüyle gülecektir. Sonuç olarak toplumunuzun normları başka bir toplumda kabul görmez. Hollandalılara hasta diyebilirsiniz; ama görüyorsunuz işte değillerdir. işte bu yüzden psikiyatride "normal" kelimesi kullanılırken dikkatli olunmalıdır. Genelde kaçınılan bir şeydir. Çünkü artık hastalıklarda bile kişilik yapısı baz alınarak, kişiye göre bir şeyin normal olup olmadığı araştırılmaktadır.
"Bugün tüm dünyada yaygın olarak kullanılan Amerikan Psikiyatri Birliğinin 1952 yılında ilk defa hazırladığı DSM- Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El Kitabı nın 4. Gözden geçirilmiş sayısında eşcinsellik bir davranış bozukluğu olarak kabul edilmemiştir. Eşcinselliğin DSM'den çıkarılması DSM 2'nin 1973 yılındaki 7. Basımında sosyal bilimler alanında ilk defa çalışmalar yapan Alfred Kinsey ve Evelyn Hooker'ın araştırmaları sonucunda gerçekleşebilmiştir. 1973 yılından sonra DSM 2'nin sonraki basımlarında ve DSM 3'ün 1987 deki basımına kadar olan basımlarında farklı isimlerle eşcinsellik yer almıştır. 1987'den günümüze kadarki davranışsal bozukluklar kategorilerinde eşcinsellik bir <hastalık> olarak yer almamıştır." (Psk. Yasemin Mert)
bu alıntı cümleden de anlayabileceğiniz üzere, bugün tüm psikiyatristlerin tanı koymada ortak klavuz olarak kullandıkları DSm sınıflandırmasında, eşcinsellik ne bir bozukluk olarak yer almaktadır ne de hastalık. iyi günler hepinize!