her sabah imsak vaktinde uyanıp da namaz kılmaya başlayacakmış gibi ellerini kulak memelerine değdirip ''allahu ekber'' yerine ''demokrasi demokrasi, özgürlük özgürlük'' diye tapınanlardandır.
bu kadar çok lafı edilice bu konuların kelimenin kendi anlamına ihanetine yol açmasına neden olmaktadır.
ne özgürlük artık özgür olabilmektir,
ne de demokrasi demokrasidir.
varsa yoksa ağızdan çıkan birer sestir.
düşünün ki ağızından düşürmedikleri ile, sözüm ona demokrasi havarisi, eleştiri elçisi konumundaki bu yazar kendi fikirleri söz konusu olduğunda diktanın, faşistliğin önde gideni, beride kalmayanı halini almaktadır.
sadece küçük bir örnek vermek gerekirse:
bakınızda da görülen başlığı açıp başlık altına yazılan 27 maddenin 10 tanesini kendisi yazıp, her faklı görüşe laf atıp, kendi bildiğini -ama yanıldığını- milat sanıp dolaşmaktadır.
