Hiç kuşkusuz, konuşmamızı istemeyenler de var. Eminim şu anda telefona emirler yağdırıyorlardır. Ve birazdan silahlı adamlar buraya doğru yola çıkar. Neden? Çünkü konuşmak yerine cop kullanılsa da, kelimeler hiçbir zaman gücünü kaybetmez. Kelimeler, anlamanın yoludur. Ve kelimelere kulak verenler için gerçeğin ifade edilmesidir. Ve gerçek şu ki...Bu ülkeyle ilgili bir şeyler korkunç şekilde yanlış, öyle değil mi? Kötülük ve adaletsizlik, tahammülsüzlük ve baskı. Ve bir zamanlar uygun gördüğünüz yerde karşı çıkma, düşünme ve konuşma. Özgürlüğünüz varken şimdiyse karşınızda topluma uyum sağlamanızı ve boyun eğmenizi zorunlu kılan sansür ve güvenlik sistemleri var.
Bu nasıl oldu? Suçlu kim? Elbette, başkalarına oranla daha suçlu olanlar var. Ve bundan sorumlu tutulacaklar. Ama yine de doğruyu söylemek gerekirse, gerçek suçluyu arıyorsanız, aynaya bakmanızı öneririm. Bunu neden yaptığınızı biliyorum. Korkmuş olduğunuzu biliyorum. Kim korkmazdı ki? Savaş, terör, salgın hastalık. Sizi mantıktan yoksun bırakacak ve sağduyunuzu yok edecek çeşitli sorunlar vardı. Korku galip geldi. Ve panik haldeyken kendinizi şu anki başbakan adam sutler'ın eline bıraktınız. Size düzen sözü verdi. Barış sözü verdi. Ve verdiklerinin karşılığında tek beklediği, susmanız ve toplu olarak boyun eğmenizdi. Neredeyse bitiriyorlar. Dün gece...bu sessizliği bozmaya karar verdim. (V for Vendetta)