'vay amk lan ne çabuk geçti, daha dün gibi anasını satıyım.' tepkilerini bir sene boyunca verdiğiniz dönemde olmaktır. geri de kalan senelerde yapmadığınız şeyleri yaparsınız. örneğin rafting'e falan gidersiniz, ne biliyim çevre illere gider gezersiniz. en sonunda o aşırı duygu yüklü mezuniyet gelir çatar. dandik bir organizasyon olsa da, ister istemez duygulanırsınız. aileler falan tanışır birbiriyle. güzeldir aslında. 4 sene boyunca 'oğlum bizimkiler çok iyi anlaşır lan' gibi konuşmalarınızın gerçekliğini sınarsınız. ayrılık vakti yaklaştıkça daha bir hüzünlenirsiniz. ha belki çok belli etmezsiniz, bir kamyon dolusu espri arasında unutturmaya çalışırsınız birbirinize. ama o an. o son gidiş anı gelip çatınca. erkek adam ağlamaz demeden gözleriniz dolar. belki de hüngür hüngür ağlarsınız. en acı vereni de, dost değil kardeşim dediğiniz arkadaşlarınızın mezun olup, sizin okulu uzatmanızdır. o an da belki çok fazla anlamazsınız farkı ama eylül gelip, tekrar okullar açılınca garip bir hüzün çöker, ister istemez üzerinize. beraber yıllarınızı geçirdiğiniz evde artık başka ev arkadaşları vardır. hemen hemen her muhabbette anarsınız. 'ulan murat olsa şöyle derdi', 'musa olsa şöyle yapardı', 'barış olsa da bir çay demlese amk' gibi. yani demem o ki canlar. ya o çok sevdiğiniz arkadaş gurubunuzla beraber okulu uzatın. ya da onlarla beraber okulu bitirin. çok koyuyor lan.