hayatımın en kötü zamanlarıydı. iyiden iyiye psikopata bağlamıştım. sağa sola sataşmaya başlamıştım ki imdadıma bu spor yetişti. şanslıydım ki türkiye' nin en iyi ve oyuncuları en arkadaş canlısı takımlarından birine gitmiştim.
(bkz: gazi warriors)
sonra sonra psikopatlık seviyemi rektifiye ettiler burda. önce toro çarptı. yıldızlarla haşır neşir oldum. baya güzeller, tavsiye ederim. (bkz: teoman erakman)
sonra kaburgaya aldım bi tane, hastanelik oldum. mecburen bıraktım. şimdi kaburgama serçe parmakla dokunsalar dalağım çıkıyomuş gibi geliyo.
ama o kötü günlerde o takımla olmak hayatımın en güzel tecrüberlerinden biriydi be sözlük!
resmen kardeş oluyosun ordaki 40 kişiyle. evet iğrenç olduğunu kabul ediyorum ama bir otobüs aynı şişeden sırayla meyve suyu içerdik. yapardık bunu. zaten kafa çamurdanpek kalkmadı.
benim yüzümden kız arkadaşım hepatit c aşısı oldu hatta. yağmurlu günlerde 4 saat antrenmandan sonra kaskını alıp soyunma odasına doğru gitmek gibisi yoktu.
bunun artizliğini yapan çoktur. biz milletin içinden geçmemek için rektörlüğün diğer tarafından dolaşırdık. nerde shoulder padli resmini profiline koymak!