şartlar iyi olsaydı hepimiz çok severdik. maalesef hayat ona adil davranmadı. o da kendini hayatın akışına bıraktı.
çoğu insan atatürk'e laf etmekten çekinip suçu inönü'ye yükler. oysa asıl suçlanacak insan atatürk'tür. inönü'nün beceriksiz olduğu dönemler çoktur. 2. dünya savaşında beceriksizliği tamamen su yüzüne çıkmış olsa da yine suçlu kendini bulamam. ülkenizde atatürkçüler var ve siz başa geçmiş olsanız da bir türlü tamamen etkili değilsiniz. inönü için böyleydi. bugün iktidara kim gelirse aynı durumu yaşıyor.
inönü iktidarda olsa da ekibiyle arasında dünya farklar vardı. biri mhp tarafına çekiyor, biri laiklik tarafına, biri rusya'ya rota çiziyor, biri almanya'ya. bir de dindar olan, muhalefet olarak temsil edilmese de var olan bir halk var. inönü ise güçlü biri değil. suyun akışına dümen kıran kıvırtmayı bilen biri. rüzgarın estiği yöne doğru sürüklenip gitmekten kendini pek kurtaramıyor. inönü yaptıklarıyla sevilecek biri olmasa da bence başarılı biri. etrafında kendine bu kadar çok muhalif varken yıllarca ülkeyi yönetebildi. 2.dünya savaşında ki tutumunu eleştirebilirsiniz. ama düşünün. içinizdeki güçlü insanların bir kısmı rusya'nın ve ingiltere'nin yanında savaşa girilmesini istiyor, bir kısmı almanya'nın yanında. o zaman türkiye'nin tutarsız olmasının sebebi de bu. inönü ise herkese evet diyerek idare etmeye çalışan biri. tabi biz herkesle anlaşan bir ülke görüntüsü vererek başka ülkeler gözünde hain bir ülke göründük.
size üzerinde pek durulmayan bir meseleyi hatırlatayım. demokrat parti inönü'nün amerikancı politikasını devam ettirmiştir. ama chp içinde olan muhalefet nedeniyle inönü o kadar rahat davranamazken ve inönü yavaş giderken demokrat parti halkın verdiği güçle bunları umursamadı. inönü'de içerdeki muhalefeti umursamayabilirdi. o zaman asılan inönü olurdu.
diyelim ki chp'den ayrılan inönü olsaydı ve o parti kursaydı iktidar yine inönü olurdu. yine 1960'da veya daha öncesinde ihtilal olurdu. hiç çok partili döneme geçmese yine ihtilal olurdu. çok kez yazdım. ilk cunta ve ilk cuntanın varlığı 1945'de belli olmuştu. o zaman iktidar olan kimdi? tabi ki cuntanın hedefi inönü'ydü. tarih inönü'nün işlerini kendinden bağımsız yürüttü. inönü'ye kalsa çok partili rejim ile iktidar olsa parti içindeki muhaliflerini yok edebilir ve sırtını halka dayardı. ama seçimler beklenenden farklı oldu. değişimi isteyen halk başlangıçta inönü'den daha atatürkçü olan demokrat partiyi değişim partisi yaptı. onlar kendi rollerini oynadılar. inönü'de kendine kalan rolü oynadı.
geçmişin belgeleri su yüzüne çıksa inönü'yü sevmeyen birçok insan benim gibi değerlendirir. işin garibi; şimdi ki chp'lilerin çoğunun hala inönü'yü atatürkçülüğün devamı sanmaları. bazen chp'li gazeteciler çıkıp inönü'nün tek parti döneminde ki ve atatürk döneminde ki yanlışları kabullenip 1947'den sonra chp'nin artık atatürk'ün chp'si olmadığını söylüyor. ama chplilerin çoğunluğu kendilerinden olanların bu seslerini hiç duymuyorlar. benzerini mhp'de de görüyorum. devlet bahçeli ilk zamanlar türk miliyetçiliğinin bir ırk milliyetçiliği olmadığını söylerdi. şimdi artık bu lafı edemiyor. doğu örgütlerini tek tek kapatıyor. herkes kendine biçileni büyük ölçüde oynamak zorunda kalıyor.