sevmek; ilmek ilmek sevdanın gözlerindeki bakışları kalbine dokumaktır.. dudaklarındaki sözleri beynine örmek. sevmek o olmadığı halde sanki hep yanındaymış gibi hissetmektir, seni görmese, bilmese bile.. bilmesen bile ne yapıp ne yapmayacağından emin olmaktır.. bazen kendinden beklemeyeceğin şeyler yapmaktır onun için hiç bilmeyecek olsa bile.. sırf hayatında o var diye.
sevindiğine sevinmek, üzüldüğüne üzülmek, kızdığını anlamak.. yüreğinden kopupta gelen duygularını o söylemeden bakışlarıyla okumak. dudakları daha iki kelime etmeden anlamak.. gözlerini yumsanda herşeyine, oldukça mesafeler olsa da aranda dizinin dibinde olmak..
başını yastığa koyduğun zaman, büyük bir iç huzuruyla uyuyabilmektir.. ya da sevinçten hiç uyuyamamak.. ağlamak bazen; ama üzüntüden değil, öyle sevinçle dolmaktır ki, gözyaşlarını tutamamak.. yüreğinin sesini dinlemektir; hep, saf, temiz birlikteliğinize gölge düşürmeden.. güneş bir kez batmaya başlamaya gör sen, büyüdükçe büyür o gölgeler..
yani sevmek güvenmektir, güven ölçüsünde büyür ve küçülür sevgin hatta biter.. sevmek güvenmektir, güvenmek; dünyadaki tüm duygulardan daha güzeldir, sevmekten bile.. güvendiğin bir kimseyi mutlaka seversin, fakat sevdiklerine çoğu zaman güvenemezsin. o zaman güven sevgiyi de içersine alan kocaman bir çerçevedir.. ve aşkınsa eğer sevdiğin mutlaka güveneceğin, güven vereceğin ve güven alacağın olmalıdır..