bir defa görürsün. o güzel gözleri yakar seni ta en derinden, sonra ortamdan ayrılırsın, onu bir daha hiç görmezsin ama o bıraktığı iz hep orda durur. ona aşık olursun. ne büyük aptallık! ne bir ses duyarsın bir daha ona ait ne de bir daha görürsün onun kusursuz yüzünü. o artık senin imkansızındır. o artık ulaşılmayan ama hep içinde ukte kalandır. o aşktır... altı ay boyunca gece, gündüz, sabah, akşam, yemek yerken, su içerken, uyurken, her an, her saniye istisnasız her nefes alışında düşünülen, hayali kurulandır. o ulaş-ılmayandır...