hayatımda bir şey'le -gay yerine bunu tercih ediyorum- hiç muhabbetim olmadı ama, üç beş sene önce, nezarette geçirdiğim bir gece, yanıma bir travesti getirdiler. (bunlar kanuna göre hala erkek sayılıyormuş.) önce ben kaçındım, konuşmak istemedim. sonra o illa konuşmaya çalışınca kabalık etmedim, bir saat mi, iki saat mi bir muhabbetimiz oldu. hikayesi uzun, özetle -ve yine her türlü kabalıktan kaçınarak- bu tür kimselerle ilgili kanaatimi söyleyeyim:
- bunlar gerçekten çok acınacak insanlar. hayatın sillesini yemiş ve belki de bir daha çıkamayacakları bir pislik çukuruna düşmüşler. yaptıkları tek şey, kölece debelenmek. (bu kısmı açıkça anlatamıyorum ama, anlayın:) evet, tamamen köleleşmişler. muhtaç bir halde, dilencilerden daha sefil bir haldeler. oysa bir erkek kendi kendine yeter. kimseye muhtaç olmadan, onuruyla, hür yaşayabilir. neye olursa olsun köleleşmek, muhtaç bir hale gelmek kötüdür.
ve tanım: oğlum yok henüz ama, olursa ve atalarına inat bir "şey" olmak eğilimi gösterirse, bir köle dünyaya getirmektense, ya onu, ya kendimi... işte bu kadar!