nice

entry34 galeri
    13.
  1. bir eylül öğleni, nice'te gardan inersiniz. denize doğru, tramvayın da geçtiği geniş caddeden aşağı doğru yürümeye başlarsınız, kocaman bir kalabalığın içinde yol alırsınız. yazdan kalma bir günse, güneş tepedeyse denize çekileceksinizdir zaten. taşlı kumsalda kitap okuyanlar, yüzenler, çiftler göreceksiniz. gelirken marketin birinden şarap aldıysanız denize karşı içeceksiniz. yarım litre şarabı bitirirken bulutlar güneşi kaplayacak, hafif bir yağmur yağacak. kafanız yağmurla güzel olacak. sonra sol tarafa doğru yürüyecek, yukarı çıkan merdivenleri görecek, çıktıkça manzaranın güzelleştiğini göreceksiniz. yükseldikçe fotoğraflar da güzelleşecek. parka gelip dinlenecek, dans eden, müzik yapan gençler görecek, biriyle havadan sudan sohbet edeceksiniz.
    aşağı inip ara sokaklara dalacak, bir süre sonra yine denize doğru çekileceksiniz. denizden uzaklaştıkça düşen fiyatlarıyla bir otel bulacak, biraz dinlenip orta şeker bir restoranda makarna yiyeceksiniz, arkadaşınızla sohbet edeceksiniz. buraya kadar gelmişken, ertesi gün monako'ya geçeceksiniz. döndüğünüzde monako yerine nice'ten sahneler kalacak aklınızda. deniz, metrelerce yüksekten şehrin gitgide güzelleşen manzarası ve gündüz zor yürümenize neden olan, ama akşam 10'dan sonra yok olan kalabalık...
    0 ...