her türlü şamar oğlanı olan galatasaray'lı topçu. takımda herkes boktan oynar, suçlu yine sabri olur. bunu dün geceki maçtada gördük. neymiş efenim, sabri bir orta yapmış, dağlara taşlara gitmişmiş, yok tek kişilik baraja çarpmışmış...
90. dakikada kewell'ın rahat pozisyonda kalecinin üzerine vurduğu kafa vuruşunun ortası da sabri'den gelmişti yalnız. kewell efendi, topu azcık köşeye gönderseydi, asisti yapan adam sabri olacaktı. ha tabi o durumda, kewell'a "büyücü" denecek, pası veren sabri hiç konuşulmayacaktı.
ha ama, kewell dokunulmaz değil mi, onu eleştirirsek taş oluruz. adam 90 dakika hiç birşey yapmayıp ruh gibi dolaşsada, eline geçen tek gol pozisyonu basit bir vuruşla harcasada, şamar oğlanı sabri dururken, kewell'ı eleştirmek hata olur.
nasıl olsa adam nolursa olsun, sahaya çıktığında mücadele ediyor, yaptığı ortalar kötü de olsa tekrar tekrar deniyor, koşuyor, çabalıyor... herşeyden önemlisi, kendisiyle bu kadar dalga geçildiğini bildiği halde, alternatifsiz olduğunu bildiği halde, efendiliğini koruyor.
not: sabri'yi de savundurttunuz ya bana, helal olsun daha ne diyim...